Menfi tespit davasının konusunun, davacı kefilin kredi ve kefalet limiti ile ilgili bölümlerin sonradan doldurulduğu iddiası olduğu davada, limit miktarının sonradan doldurulduğunun yazılı delille ispatlanmasının gerekeceği, sözleşmenin doldurulmasında farklı renkte ve tonda kalemlerin kullanılmasının söz konusu limit miktarının sonradan yazıldığına kanıt olamayacağı-
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, “davacının davalıya verdiği vekâletnamede açıkça kambiyo senedi düzenlemesi yetkisinin verilmediği, vekâletnamedeki davacı adına çek karnesi alınması hususundaki yetkinin kambiyo senedi düzenlemesi yetkisini kapsamayacağı, hal böyle olunca davacının bu senetten dolayı sorumlu tutulamayacağı” gerekçeleri ile “davanın kabulüne” karar vermiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Kaçak elektrik kullanımı kaynaklı faturaya karşı açılan davada,delillere ve bilirkişi raporuna göre dava kısmen kabul edilerek “dava konusu 5.102,50 TL’lik faturanın 4.456,07 TL asıl alacak miktarı ile ilgili olarak davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine” dair verilen kararda isabetsizlik bulunmadığı-
Davacı borçlu ile davalı arasında işçi/işveren ilişkisi bulunması halinde menfi tesbit davasının iş mahkemesinde açılması gerekeceği-
Bilirkişi raporlarının varsayıma dayalı olarak hazırlanamayacağı,somut veri ve belgelere dayanmayan bilirkişi raporlarının hükme esas alınmasının usul ve yasaya aykırı olacağı,eksik tahakkuk dönemlerine ilişkin fatura ve dayanakları olan belgelerin davalıdan getirtilerek, konusunda uzman bilirkişiye inceleme yaptırılması gerekeceği-
Davalının, davacı bankanın hesabında bulunan paranın, davacının hesap güvenliği sistemindeki açıklardan yararlanılarak 3.kişilerce çekildiğinin anlaşılması halinde, davacı bankanın açtığı menfi tespit davasının reddine – İİK’nun 72/4.maddesi uyarınca alacaklının (davalının) alacağına kavuşması tedbir kararının uygulanması sebebiyle geciktirildiğinde, alacaklı yararına tazminata karar verilmesinin gerekeceği-
Davacının, iddiasını usulüne uygun delillerle kanıtlaması gerekeceği-
Senedi tanzim edenin imzası bonoda zorunlu unsurlardan olup, bonoda keşidecinin imzasının bulunmaması halinde keşidecinin sorumluluğundan söz edilemeyeceği gibi, şekil noksanlığının bulunması halinde, aval verenin de taahhüdünün geçerli olmayacağı-
Bonoda “nakden” kaydı bulunduğu, davalı tarafın “dershane ortaklık katılma payı karşılığında bononun alındığını” savunarak senedi tâlil ettiği, tâlil etmesine rağmen ispat edilemediğinden dolayı “bononun iptaline” karar verilmesi gerekeceği-