Kaçak elektrik kullanımı nedeniyle açılan menfi tespit davasında, davacının aboneliğinin tarımsal sulamaya ilişkin olması halinde, davacının TKHK'da belirtilen “tüketici” tanımına girmediği ve uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözülmesi gerekeceği-
Alacaklının takipten önce tahsil ettiği bedeli mahsup etmeksizin takibe girişmesi halinde kötüniyet tazminatına hükmedilmesi gerekeceği-
Davacının, salt hatalı ödemeye dayanarak istemde bulunan davalı kuruma karşı borçlu olmadığının tespitini istemesi halinde, "sebepsiz zenginleşme" ilkelerine göre uygulama yapılması, genel hükümler çerçevesinde adli yargıda dava açılıp görülmesi gerektiği-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Taraflar arasındaki menfi tespit davası-
Takibin durdurulmasına ilişkin kararların kesin hüküm oluşturmayacağı-
Davacının, aradaki temel ilişki nedeniyle zamanaşımına uğramış çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilmesi ve alacağını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilmesi gerekeceğinden, zamanaşımı süresinin de taraflar arasındaki temel ilişkinin tabi olduğu zamanaşımı hükmüne göre belirlenmesi gerekeceği-
Mahkemece; davalı idarece, davacıya ait taşınmazın bulunduğu bölgede kanalizasyon ve içme suyu tesislerinin yapıldığı ve davacının bu hizmetten yararlandığı ispat edildiğinden; bilirkişi marifetiyle bu hizmetten yararlanan bağımsız bölümün ilk maliki olan davacının ödemekle yükümlü bulunduğu kanal katılım ve şebeke tesis bedelinin, abonelik başvuru tarihinde yürürlükte bulunan tarife hükümleri dikkate alınarak belirlenmesi suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi ve sonucu dairesinde bir hüküm tesis edilmesi gerekirken, bilirkişinin; ASKİ Tarifeler Yönetmeliğinin 39.maddesinin uygulanamayacağı yönündeki raporuna dayanılarak hüküm tesis edilmiş olmasının doğru olmadığı-
Ana sözleşmede aksi bir hüküm olmadıkça anonim şirket adına düzenlenecek evrakın geçerli olması için temsil yetkisi olan iki kişinin imzasının yeterli olacağı-
Senet imzalanmadığı takdirde asıl borçlunun hapse gireceği yönündeki davalı alacaklı beyanlarının tehdit olarak nitelendirilemeyeceği, davacıların hile ve tehditle senet imzalatıldığı iddialarının sübut bulmadığı gerekçesiyle davanın reddine ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-