Yargılama devam ederken, takibe konu prim borcu ve fecilerini ihtirazi kayıtla ödemiş olan davacının 506 Sayılı Kanunun 84. maddesine dayalı olarak istirdata dönüşen davasının esası hakkında bir karar verilmesi gerekeceği-
Sahtecilik def'inin çekin hükümsüzlüğüne yönelik olup, mutlak def'i mahiyetinde olduğu, iyi niyetli dahi olsa çeki elinde bulunduran da dahil olmak üzere herkese karşı ileri sürülebileceği, çekin sahte olması dolayısıyla davacının çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesinin gerekeceği- Davalının yapmış olduğu takibin haksız olsa da iyi niyetli hamil konumunda bulunan davalı tarafından yapılan takibin kötü niyetli olduğunun davacı tarafça iddia ve ispat edilemediği bu sebeple davacının davaya konu edilen çek dolayısıyla davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekeceği-
İddiasını yazılı delillerle kanıtlayamayan ancak yemin deliline dayanan davacının teklif ettiği yemine davalının ihtara rağmen icabet etmediği davacının bonodan dolayı borçlu olmadığının kanıtlandığının kabulü gerekeceği-
Takibe konu çekle ilgili olarak dava kapsamında aldırılan Adli Tıp Kurumu raporuna göre çekteki ciranta imzasının davacıya ait olup olmadığı saptanamadığından ve davacının istemine konu kötüniyet tazminatının koşulları oluşmadığından bahisle "davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitiyle ve tazminat isteminin reddine" karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu icra takibi kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip olup, bu takipte çıkarılan ödeme emrinin tebliğinden yaklaşık 3 ay sonra yapılan haciz sırasında tutulan haciz tutanağındaki "borcu ödeyecek gücüm yoktur" beyanının borcun kabulü anlamına geldiğinin ve haciz tehdidi ile verilmiş bir beyan olmadığının kabulü gerekeceği-
Davaya ve takibe konu bononun borçlu kısmında dava dışı şirketin kaşesi ve iki adet imzanın bulunduğu, dava dışı şirketin yetkili temsilcisi olan davacının attığı ikinci imzanın yeni TTK’nun 701/3’e göre aval niteliğini taşıdığı, davacının şahsen sorumluluğunun bulunduğunun kabulü ile davanın reddine karar verileceği-
Davalının tanzim tarihinde davacı şirket ortağının bono ile yaptığı takibe karşı davacı aynı güçte bir delil sunamadığından davanın reddine karar verileceği-
Davalı takip alacaklısının icra takibine geçmede kötüniyetli olduğu anlaşılamadığından davacının kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması gerekeceği-
Ciro yoluyla hamil faktoring şirketi davacı (keşideci) ve diğer davalı (lehtar) hakkında icra takibi başlatmış olup, sahtecilik iddiası mutlak defi olarak herkese karşı ileri sürülebileceğinden, diğer davalı lehtar gibi hamil faktoring şirketine aleyhine de menfi tespit davası açılabileceği, husumet yönünden red kararı verilemeyeceği-