Davanın açılmasına davalı sebebiyet verdiğinden, yargılama gideri ve vekalet ücretinden davalının sorumlu tutulması gerekeceği-
Ciro yoluyla hamil faktoring şirketi davacı (keşideci) ve diğer davalı (lehtar) hakkında icra takibi başlatmış olup, sahtecilik iddiası mutlak defi olarak herkese karşı ileri sürülebileceğinden, diğer davalı lehtar gibi hamil faktoring şirketine aleyhine de menfi tespit davası açılabileceği, husumet yönünden red kararı verilemeyeceği-
Asliye Ticaret Mahkemesi kararının maddi anlamda kesin hüküm niteliği taşıdığından icra mahkemesini de bağlayacağı-
Senedin teminat senedi olduğuna dair ispat yükünün davacılarda olduğu, senede karşı senetle ispat gerektiği, davacının yaptığı ….TL ödemenin senede karşı yapılmış olduğunun ispatlanamadığı ve iddia edilen … TL ödemeye ilişkin delil sunulmadığı ve ticari defterlerde senede, davalı tarafından sunulan faturalara, ödemelere rastlanılmadığından davanın ve davalının tazminat talebinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun İİK’nun 72/3. madde koşullarında menfi tespit davası açması halinde alacağın %15’inden aşağı olmamak üzere teminat karşılığında mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyla icra veznesindeki paranın alacaklıya ödenmemesi istenebileceği- Borçlunun, Mahkemece tayin edilen teminattan ayrı olarak icra müdürlüğüne talep anına kadar icra dosyasında ferileri ile birlikte hesaplanan dosya borcunun tamamını karşılar ve her an paraya çevrilebilir muteber kesin banka teminat mektubu vermesi halinde alacaklı tarafından takibe devam edilemeyeceği-
Senetteki imzanın davacıya ait olduğu, senedin ödendiğine dair davacı tarafından delil sunulamadığı, davacının yemin teklifi üzerine davalının yemin de ettiğinin görüldüğü, menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Borçluların yasal süresi içerisinde takibe konu senedi itiraz konusu yapmasından sonra icra dosya borcunun keşideci tarafından ödenmiş olmasının, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmediği-
Takip konusu senede karşılık davacı yanca yapılan ödemenin senedin tanzim tarihinden önceye ilişkin olduğu, bu ödemelerin senet borcuna mahsuben yapıldığının kabulünün mümkün olmadığı, ayrıca davacının yemin deliline dayanmadığı gerekçesiyle menfi tespit davasının reddine karar verileceği-
Davacının murisinin keşidecisi olduğu bonoya dayalı icra takibi nedeniyle borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, murisin ölüm tarihine göre terekesi iştirak halinde olduğundan davanın tüm mirasçılar tarafından elbirliğiyle açılması ya da davacının açtığı bu davaya diğer mirasçıların muvafakatlerinin sağlanması veya terekeye temsilci tayin ettirilerek tereke temsilcisi vasıtasıyla davanın yürütülmesi gerekeceği-
Takibe konu senetler üzerindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edilmesi halinde davacının borçlu olmadığının tespitine karar verileceği-