Bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, dava konusu bononun ihdas nedeni hanesinde “malen” ibaresi bulunması nedeniyle davalı vekili, bononun davacıların şahsi borçları nedeniyle düzenlendiğini belirterek bonodaki ihdas nedenini talil etmiş olup, bu durumda somut olay bakımından ispat yükü davalı yana geçmiş olacağı ve bu nedenle davalının bu yöndeki savunmasını yazılı delille kanıtlamakla yükümlü olması gerekeceği-
İİK mad. 72 uyarınca takibe itiraz etmemiş veya itirazının kaldırılmış olması yüzünden borçlu olmadığı bir parayı tamamen ödemek mecburiyetinde kalan kişinin, ödeme tarihinden itibaren bir yıl içerisinde umumi hükümler dairesinde mahkemeye başvurarak paranın geriye alınmasını isteyebileceği-
Görülen menfi tespit davasında; taraflar arasındaki uyuşmazlık, araç satımından kaynaklandığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu-
Davacı vekili, dilekçesi ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden ve vekaletnamesinde davadan feragate yetkisi bulunduğu anlaşıldığından, vaki feragat nedeniyle bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya yapılan örnek 10 ödeme emrinin tebliğine ilişkin tebligatta muhatabın adreste bulunmama sebebi, tevziat saatlerinde dönüp dönmeyeceği belirtilmemiş, ayrıca kapıcının imzası alınmadan ve imzadan imtina ettiği şerhi yazılmadan tebliğ işlemi yapılmış olduğundan, tebligatın usulsüz olduğunun kabulü gerekeceği, mahkemece şikayetin kabulü ile 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi gerekeceği-
Haczin icrai haciz olduğu, ihtiyati haciz olmadığı, dava konusu senetlerin baskı altında verildiğinin kabul edilemeyeceği, öte yandan, davacı Vahdettin A.'ın dava dışı borçlu şirketin ortaklığından ayrılıp, hisselerini başkasına devretmiş olmasının, onu vermiş olduğu şahsi senetlerinden dolayı borçlu durumundan kurtaramayacağı-
Lehtarın imzasının sahte olduğu davalı tarafından kabul edilmiş olup bu nedenle davacı lehtarın çekten sorumlu tutulmaması isabetliyse de, keşideci, lehtar cirantanın imzasının sahte olduğu gerekçesiyle menfi tespit talebinde bulunamayacağı-
İcra takip dosyasında davacıların borcu mahkemece daha düşük olarak belirlenmesine rağmen daha yüksek meblağlı bononun tamamı için takip yapıldığından, menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği- Kendi kayıtlarında yer alan alacak miktarını bilmek zorunda olan bankanın, bu kayıtlarda yazılı miktarı aşan kısım için yaptığı takip bakımından haksız ve kötüniyetli olduğu gözetilmeden davacılar vekilinin kötüniyet tazminatı isteminin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
Somut olayda davalı, icra takibine konu faturadaki malları, davacıya teslim ettiğini ispatla yükümlü ise de, kanıt olarak dosyaya icra takibine konu faturadaki malların teslimine dair imza içeren sipariş formunun ve sipariş-montaj formlarının sunulduğu, bu durumda mahkemece söz konusu belgeler üzerinde durularak yapılacak inceleme sonucunda takibe konu faturadaki malların davacıya teslim edilip edilmediği hususu değerlendirilip uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesinin gerekeceği-
Takip konusu çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı iddiasıyla İİK'nun 72. maddesi gereğince açılan menfi tespit davasında, davacı yanın imza inkarı üzerine bilirkişi raporu alınmışsa da alınan bu rapor yeterli incelemeyi içermediğinden bu rapora dayalı hüküm kurulamayacağı-