BK 53 (TBK 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanacak maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından derdest olan ceza davasının sonucu beklenerek varılacak sonuca göre açılan menfi tespit davası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Davalı beyanında davacının yaptığı ödemeyi kabul etse de, davalının bu ödemenin dava konusu bonoya yönelik yapılmadığı, bir başka alacağa yönelik olduğu iddiasını kanıtlamak zorunda olduğu-
Birleşen davalar bağımsızlıklarını koruduklarından, hepsi için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekeceği-
Yerel Mahkeme gerekçesinde, “davanın reddine” denildiği halde, hüküm kısmında “davanın kabulü ile davacının bono nedeniyle, borçlu olmadığının tespitine” denilerek, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmayacağı-
Davacının talebi üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmiş ve infaz edilmiş olup, davalının alacağına kavuşması bu sebeple geciktirildiğinden İİK 72/4. maddesi uyarınca davalı yararına tazminata hükmedilmesi gerekeceği-
Dava dışı asıl borçlunun kullandığı tüketici kredisine kefaleti nedeni ile ödenmeyen borç için davalı banka tarafından başlatılan takibe vaki itirazın iptalini istemine ilişkin davada, Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasının isteyemeyeceği, davacının menfi tespit davası açmada hukuki yararının olduğunun kabulü gerekeceği-
Kısa kararda İİK'nın 72/4. maddesi gereğince koşulları oluşmadığından davalıların tazminat isteminin reddine karar verildiği halde gerekçeli kararda hüküm fıkrasında davalıların tazminat istemleri hakkında hüküm kurulmayarak, kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılamayacağı-
Çekin keşide tarihinde tahrifat yapılmış olmasının, tek başına kambiyo senedi vasfını yitirmesine neden olmayacağı, bu durumda mahkemece çekin tahrifattan önceki keşide tarihi gözetilerek süresinde ibraz edilip edilmediği hususları üzerinde durulup iddia ve savunma çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak davalı banka yönünden 6102 sayılı TTK'nın 732. maddesi hükmü de gözetilerek yapılacak değerlendirme çerçevesinde sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Henüz alacaklıya ödenmemiş ve icra dosyasında mevcut olan kesintilerin borçluya iadesine karar verilebileceği, alacaklıya ödenen kesintilerin ise genel mahkemelerde açılacak istirdat davası ile talep edilebileceği-