Nakden kaydını taşıyan bonodan dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davalı cevap dilekçesinde, dava konusu bononun miras yoluyla intikal eden gayrimenkul hisse devri karşılığında düzenlendiğini savunmuş ve böylece senedin ihdas nedenini talil ettiğinden mahkemece davada ispat külfetinin davalıda olduğu-
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında, davacı vekili, dava dilekçesinde dava değerini miktar olarak göstererek borçlu olunmadığının tespitini talep etmiş bu miktar üzerinden de harç yatırmasına rağmen, mahkemece yapılan yargılama sonunda fazla miktar üzerinden hüküm kurulmuş olması talep aşımı olup (HUMK 74) HMK’nun 26. maddesindeki talebe bağlılık ilkesine aykırılık teşkil edeceğinden hükmün bozulması gerekeceği-
Davalının haciz tutanağında ihtirazi kayıtla ödeme taahhüdünde bulunduğu, davadan sonra borcu aşan ödemeler olması halinde açılan menfi tespit davasının istirdata dönüşeceği-
Borçlunun, sahtelik nedenine dayalı açtığı menfi tesbit davasının İİK.’nun 72. maddesi kapsamında bir dava olup anılan maddedeki usule göre mahkemeden alınacak ihtiyati tedbir kararı ile icra takibinin durdurulabileceği, bu durumda HMK.’nun 209. maddesinin uygulanmayacağı-
"Malen" ibaresi bulunan bir bonoda malın teslim alındığı hususu, borçlu tarafından ikrar edilmiş sayılıp, alacaklının teslim ettiğini kanıtlamak yükümlülüğünün bulunmamakta olup, bu noktada davaya konu bononun, teminat bonosu olduğu hususunda ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu-
Bir hukuki işlemin 4077 s. Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olmasının gerekeceği- Davacıların (satıcı) davalıya (alıcı) konut amaçlı taşınmaz (mesken) sattığı anlaşıldığından, istirdat davasına bakmaya tüketici mahkemesinin görevli olduğu-
Somut olayda icra dosyasında gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerinin maddenin değişiklikten önceki haline göre düzenlendiği, 2. haciz ihbarnamesinde "...Bu ihbarın tebliğinden itibaren yedi gün içinde borcu icra dairesine ödemeniz aksi taktirde zorla yerine getirileceği, aynı müddet içinde takibin yapıldığı yer mahkemesinde ve takip alacaklısı aleyhine menfi tespit davası açabileceğiniz...." şeklinde açıklamanın bulunduğu gözetildiğinde davacının dava açmakta hukuki yararının bulunduğu-
R. hilafına elden çıktığı iddia olunan çekin istirdatı istemine ilişkin davada; davacının, kendisinin yetkili hamili olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğunu veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu kanıtlaması gerekeceği-
Hileye dayalı olarak alındığı iddia edilen kambiyo senedinden dolayı borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davacının iddialarının BK m. 28 (TBK.m. 36) de belirtilen hile olarak değerlendirilemeyeceği, kambiyo senetlerine karşı borçlu bulunmadığının tespitinin yazılı delillerle ispatının gerekeceği-
Davacının, davalının alacaklısı olduğu icra takiplerinde, borçlunun çalışanı olması nedeniyle kendisine gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresi içerisinde itiraz edemediğini belirterek 3. haciz ihbarnamelerinin tebliğinden sonra eldeki davayı açtığı, davacı tarafından takip borçlusu D. Ö.'in 1. haciz ihbarnamesinin gönderildiği tarihten önce işten ayrılmış olduğunun ileri sürüldüğü, mahkemece davacının bu iddiası çerçevesinde araştırma yapılmasının ve davanın da buna göre sonuçlandırılmasının gerekeceği-