Mahkemece, istirdatına hükmedilen miktar yada miktarın ne olduğu hükümde gösterilmemiş olup, bu hususun, infazda tereddüt yaratacak nitelikte olduğu- Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, taraflardan bir kısmının hazır olmaması veya hazır olan taraflardan biri ya da tamamının, mahkemeden sözlü yargılama için duruşma günü tayin edilmesini istemeleri halinde, sözlü yargılama için HMK'nın 186.maddesine uygun olarak duruşma günü belirlenmesi ve bu durumun duruşmada olmayan taraflara meşruhatlı davetiye tebliğ edilmesi gerektiği- Tahkikatın bittiğinin tefhim edildiği duruşmada, tarafların tamamının hazır ve sözlü yargılama için yeni duruşma günü verilmesini istemediklerini beyan etmeleri halinde, bu husus duruşma tutanağına yazıldıktan sonra, sözlü yargılamaya geçilir, taraflara HMK'nın 186/2. maddesine göre son sözleri sorulur, son sözleri dinlendikten sonra, mahkemenin hükmünü vereceği- Bu yasal düzenlemelere uyulmadan hüküm kurulmasının, iddia ve savunma hakkının kısıtlanması niteliğinde olduğu-
Dava konusu çeke ilişkin olarak, davacı şirket yetkilisinin şikayeti üzerine, davalılar hakkında yapılan ceza soruşturması sonucunda dolandırıcılık ve resmi belgede sahtecilik suçlarından ceza davasının açıldığı, davacının açılan ceza davasında katılan sıfatıyla yer aldığı, ceza davasının derdest olduğu dosya içerisindeki belgelerden anlaşıldığından, bu durumda, BK 53 (TBK 74.) maddesi uyarınca ceza mahkemesince saptanacak maddi vakıalar hukuk hakimini de bağlayacağından, dava konusu olayla ilgili ceza dosyasının sonucunun beklenerek, varılacak uygun sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tespit davası konusu çeklerin ciro yoluyla hamili olup davada taraf olmayıp üçüncü kişi konumunda bulunan şirketlerin haklarını kısıtlayacak şekilde karar verilemeyeceği-
İcra kefilliği nedeniyle maaştan yapılan ve davalı şirkete ödenen kesintilerin, davalıdan tahsili istemine ilişkin davada, davalının "tacir" olduğu, bir taraf için ticari olan işin diğer taraf içinde ticari sayılacağından, davacının alacağını avans faizi ile tahsilini isteyebileceği-
Elektrik tüketim bedelinin tahsili için başlatılan icra takibinin borçlusu olmadığının tespiti istemine ilişkin davada, davalı-alacaklının giriştiği icra takibinde haksız olmasına rağmen kötü niyetli olduğu söylenemeyeceğinden kötü niyet tazminatından sorumlu tutulamayacağı-
Kesinleşen ilamın icrası sırasında kendisinden fazla tahsilat yapıldığını ileri süren kişinin İİK. mad 361 uyarınca işlek yapılmasını isteyebileceği, bu durumda menfi tespit davası açmasında hukuki yararının olmadığı-
HMK'nun 266. maddesine göre çözümü hukuk dışında özel veya teknik bilgi gerektiren hallerde mahkeme bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vereceği-Tek başına senetteki bir harf yada rakamın farklı kalemle yazılmış olması tahrifat yapıldığına karine teşkil etmeyeceğinden, tahrifat olduğu iddia edilen rakamın keşideci tarafından yazılıp yazılmadığının işin ehli olan uzman bilirkişiler aracılığıyla tespiti gerektiği-