İmzaya itirazda, “senetteki imzanın borçluya ait olduğunu” ispat külfeti senet elinde olup, takibe başlayan ve imzanın borçluya ait olduğunu iddia eden alacaklıya ait olup, alacaklı yerine borçludan bilirkişi ücretini yatırmasını isteyip, “bilirkişi ücretini yatırmadığından bahisle” “itirazının reddi”nin usulsüz olacağı-
Mahkemece yapılması gereken iş; iddia ve savunmalar doğrultusunda taraflara tanık ve delillerini bildirmeleri için süre ve imkan tanınması, mahkemece belirlenen yerel bilirkişiler ile tüm taraf tanıklarının HMK.nun 243 ve 244. maddeleri gereğince keşif yerine davetiyeyle çağırılmaları, aynı kanunun 259 ve 290/2.maddeleri uyarınca uyuşmazlığın taşınmaza ilişkin bulunması nedeniyle yerel bilirkişi ve tanıkların mümkün olduğunca keşif yerinde dinlenmeleri, taşınmazın evveliyatında kime ait olduğu, ne şekilde (taksim, satış, bağış vb.) kime veya kimlere intikal ettiği, malik sıfatıyla zilyetliğin kim tarafından, ne şekilde sürdürüldüğünün yerel bilirkişi ve tanıklardan sorularak açıklığa kavuşturulması olduğu-
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince davacının davasını isbatla yükümlü olduğu, davalı bankanın ipotek tesisi sırasında taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmadığını, bankanın bunu bilebilecek durumda olmayıp iyi niyetli olduğunu savunduğu, mahkemece davacıya verilen süreye rağmen davalı bankanın kötüniyetli olduğunu ispat yönünde delil sunmadığı, kaldı ki davalı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi talebini davacı ile davalı eşin taşınmazı terk edip gittiği dönemde istediği, açıklanan nedenlerle ipoteğin kaldırılması talebinin reddinin gerekeceği-
Dinleme neticesi elde edilen veriler HMK m. 199 gereğince belge olarak kabul edilebilirse de, kanunsuz olarak elde edilen ses kayıtlarının iddianın sübutu bakımından belge ve delil olarak kabul edilmesinin olanaksız olduğu-
Temel ilişkiye yönelik iddiasını diğer delillerle kanıtlayamayan davacının, dava dilekçesinde “vs.delil” ibaresine yer vermek suretiyle yemin deliline de dayandığına göre, mahkemece yemin hakkı hatırlatılarak, sonucuna göre bir karar verilmesinin gerekeceği-
Mehir kocanın evlenme sözleşmesi anında ya da devamı sırasında bazen de sona ermesi halinde kadına belirli bir mal, para veya eko­nomik değeri olan bir şeyi armağan etmesi olup Medeni Kanun, evlenme sözleşmesi sırasında karı kocadan birinin diğerine bir mal veya para vermesini ya da vermeyi vaad edip bir süre ertelemesini yasaklamadığından eski hükümlere göre kurulmuş mehirin, Medeni Kanun tarafından yasaklanmış bir hukuki ilişki olarak kabul edilemeyeceği-
Davacının davasını ispat etmekle yükümlü olduğu, davacının verilen süre içerisinde konutun aile konutu olduğunu ve ipotek alacaklısı şirketin kötü niyetli olduğunu kanıtlayamadığı, mahkemece kanıtlanmayan ipoteğin kaldırılması isteminin reddine karar verilmesinin gerekeceği-
Senette yer alan imzanın borçluya ait olduğunun ispat külfetinin, senedi elinde bulunduran ve takip konusu yapan, bir başka anlatımla, “imzanın borçluya ait olduğunu” iddia eden alacaklıya ait olduğu-
Ziynet eşyalarının kadın üzerinde taşınması doğal ise de şiddete maruz kalarak evden ayrılan kadının ziynet eşyalarını üzerinde götürmesinin olağan kabul edilemeyeceği, Öte yandan beraberinde götürebileceği hacim ve nitelikte olmayan eşyaların da koca evinde kaldığının kabulü gerekeceği-