«Aralarında sözleşme (vekalet) ilişkisi bulunmayan üçüncü bir kişinin bir eylemiyle kendisine zarar verildiği» yönündeki davacının iddiasının hukuksal nitelikçe bir haksız eylem iddiası olduğu, bu iddianın davacı tarafından kanıtlanması gerekeceği; diğer davalıların, kendi sorumluluklarının bulunmadığını kanıtlamak amacıyla sundukları delillerin davacı delilleri olarak kabul edilemeyeceği; dolayısıyla davalıların sunduğu delillere davacı iddiaları bakımından delil değeri verilemeyeceği ve bunlardan anılan konuda davacı yararına sonuç çıkarılamayacağı–
Muvazaanın varlığını iddia eden tarafın veya bunların ardılı (halefi) sıfatı ile hareket edenin, başka bir anlatımla sözleşmenin yanlarından birine teb’an dava açan kişinin Medeni Kanunun 6. maddesi gereğince bu iddiasını isbat etmek zorunda olduğu–
İspat yükünün hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunana düşeceği, ileri sürdüğü bir vakıadan lehine haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayları ispat etmesi gerekeceği, ispat yükünün daha kolay başarana düşeceği– Hayat deneylerine göre kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış ve muhafaza edilmiş olması olağan olan ziynet eşyasının götürülmesine engel olunduğunun ve zorla elinden alındığının, daha önce de götürme fırsatı elde edemediğinin kadın olan davacı tarafındanispat edilmesi gerekeceği–
Herkes iddiasını ispatla yükümlü bulunduğundan (MK. 6) davalının ileri sürdüğü ayıp iddiasını ispat zorunda olduğu–
Davacının, bağış olgusuna dayandığına göre bağışın varlığını, tarihini ve taşınmazın kendisine teslim edildiğini kanıtlamakla yükümlü olduğu, senet altındaki imzanın mirasbırakana ait olup olmadığının kanıtlanması gerekeceği–
Davalı ile aralarında kiracılık ilişkisi olduğunu bildiren davacının akdi ilişkinin varlığını ve aylık kiranın açıklandığı şekilde olduğunu yazılı delillerle ispatlaması gerekeceği–
MK’nun 6. maddesi gereğince kanun hilafını emretmedikçe taraflardan herbirinin iddiasını ispata mecbur olduğu, senede karşı ancak senetle ispatın mümkün olduğu-
Medeni Kanunun 6. maddesi uyarınca, davacı, davada yazılı belgeye (senet) dayandığına göre, davalı tarafın savunmasında belirttiği iddialarını aynı nitelikte yazılı belge ile ispatlaması gerekeceği–
Davalı H. Akıcı’nın duruşmaya gelmemek ve cevap vermemek suretiyle davayı inkâr etmiş olduğu ve bu nedenle davacının iddiasını yasal delillerle kanıtlaması gerekeceği–
Vasıflı ikrarda kanıtlama yükümlülüğü, ikrar eden tarafa (davalılara) değil, vakıayı ileri süren tarafa (davacıya) ait olduğundan somut olayda, havaleci durumundaki davacı, değinilen yasal karine karşısında, davalılara yaptığı dava konusu havalelerin, bir borcun ödenmesinden başka bir amaca yönelik bulunduğunu kanıtlama yükümü altındadır; yani havale kavramından hareketle yapılacak değerlendirmeye göre de, somut olayda kanıtlama yükümlülüğünün davacıya ait olacağı-