Dava konusu taşınmaz üzerine 06.08.2021 tarihinde haciz konulduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 06.08.2021 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilen 06.10.2022 tarihi itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK.'nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılama sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve 6100 sayılı HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca şikayetin yapıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayet tarihi itibariyle ayakta ve geçerli olan haciz, ........... İcra Müdürlüğü'nün ............. Esas sayılı dosyasından gelen cevabi yazıdan da anlaşıldığı üzere, karar tarihi itibariyle alacaklının yasal 1 yıllık sürede satış talep etmemesi nedeniyle, İİK'nın 110/1. maddesi gereğince taşınmaz üzerindeki iş bu haczin düştüğünün anlaşıldığı, o halde, İlk Derece Mahkemesince; şikayetin incelenmesi sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan şikayetin esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nın 331/1 maddesi uyarınca tarafların şikayet tarihindeki haklılık durumlarına göre yargılama giderlerine hükmedilmesi gerekeceği-
Taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce ................. lehine tesis edilmiş ipoteğin mevcut olduğu ancak ............ Aile Mahkemesinin kararı ile, dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan binanın ... blok .... Kat .... no'lu bağımsız bölümü üzerinde davalı banka tarafından konulan ipotek işleminin davacı kadının geçerli rızası olmadığından kaldırılmasına karar verildiği, anılan kararın ............... tarihinde kesinleştiğinin görüldüğü, bu durumda ipoteğin kaldırılmasına ilişkin mahkeme kararının meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinden önce verildiği, söz konusu ipoteğin, taşınmazın aile konutu olduğu ve eşin rızasının alınmadığı gerekçesiyle kaldırılmış olduğundan, kurulduğu andan itibaren geçersiz olup, meskeniyet şikayetine engel olmayacağı-
Meskeniyet iddiası ileri sürülen taşınmazın şikayet tarihinde borçlu ............... adına kayıtlı olduğu, ilk derece mahkemesinde devam eden yargılama sırasında, borçlu tarafından şikayete konu taşınmazın satış sureti ile üçüncü kişi .............’a devredildiği, dolayısıyla bu durumda şikayetin konusunun kalmadığının anlaşıldığı, o halde mahkemece borçlunun şikayete konu taşınmazın maliki olmaması ve şikayetin konusuz kalması nedeni ile karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek 6100 sayılı HMK'nın 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca şikayet tarihindeki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderleri takdir edilmesi gerekeceği-
Maden ruhsatına haciz konulduktan sonra aynı dosyadan maden işletmesi ile bütünlük arz eden mahcuzların haczedildiği- Maden işletmesiyle bütünlük arz eden menkullerin haczinin aynı alacak için icra dosyasında yapılan tamamlama haczi niteliğinde olduğu, Maden Kanunu'nun 40. maddesinin hacze engel olmadığı- "Maden ruhsatından ayrı haczedildiği gerekçesiyle haczedilen menkul mallar yönünden haczin kaldırılmasına" karar verilmesinin hatalı olduğu-
Borçlu ..............’in haczedilmezlik şikayetinde bulunduktan ve söz konusu şikayet incelenip karara bağlandıktan sonra ................ tarihinde vefat ettiğinin dosyada mübrez nüfus kayıt örneğinden anlaşıldığı, o halde, borçlunun vefatı nedeniyle muris yönünden haczedilmezlik şikayetinin konusu kalmadığından, mahkemece konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına ve davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerekeceği-
Dava konusu taşınmaz üzerine 08.07.2021-02.08.2022 tarihlerinde haciz konulduğu, şikayet tarihi dikkate alındığında meskeniyet şikayetinin konusunun 08.07.2021 tarihli hacze ilişkin olduğu, haciz tarihi itibariyle İİK'nın 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, şikayet tarihi olan 23.05.2022 tarihi itibarı ile haczin ayakta ve geçerli olduğu; ancak Bölge Adliye Mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilen 01.11.2022 tarihi itibarı ile alacaklının, bir yıllık sürede dava konusu taşınmaza ilişkin satış talep etmediği, bu nedenle taşınmaz üzerindeki iş bu haczin İİK'nın 110/1. maddesi uyarınca karar tarihinden önce düştüğü, o halde, Bölge Adliye Mahkemesince, yargılama sırasında haciz düştüğünden konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından bölge adliye mahkemesince şikayetin şikayetçi yönünden de reddi gerekeceği-
Borçlu vekilince takip dosyasına 04.03.2019 tarihinde vekaletname sunularak dosyanın fotokopisinin talep edildiği, bu durumda borçlunun şikayet konusu haczi en geç 04.03.2019 tarihinde öğrendiği anlaşılmakla, borçlu vekilinin icra mahkemesine yaptığı başvurunun İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonra olduğunun kabulü gerekeceği-
İlk Derece Mahkemesince haline münasip değerden artan miktarın hak sahiplerine ödenmesine şeklinde hüküm kurulması gerekirken alacaklıya ödenmesine hükmedilmesi isabetsiz ise de, bu yanlışlığın düzeltilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-