İİK’nun 85. maddesinin son fıkrasına göre, haciz koyan memurun, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükellef olduğu, anılan düzenlemeden hareketle, hacizde tertip ilkesi ve usul ekonomisi gereğince, borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümkün olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerekeceği-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı- Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin şeyin, belediyenin banka hesabı olması durumunda hesaptaki paraların niteliği belirlenmesi gerektiği- Belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılmasının zorunlu olduğu-
Limited Şirketlerin sermaye şirketi olduğu, ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olup bütün haklardan yararlanabilecekleri ve borçları üstlenebilecekleri, her ortağın usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu- Bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için bu konuda açıkça bir kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunması gerekeceği- Şirket ortaklarının şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczinin mümkün olduğu-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir”  hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı- Hacze konu hesap numarasına uygun hesap ekstreleri getirtilerek, hesaptaki paraların mahiyeti ve kaynağı belirlenip, bilirkişi marifeti ile haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi gerektiği-
Belediyeye ait yapı denetim hesaplarındaki paraların kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı anlaşıldığından, haczinin mümkün olmadığı, ancak bu paraların yatırıldığı hacizli hesabın haczedilebilir nitelikte paralar yatırılmak suretiyle havuz hesabına dönüşmüş olması halinde, haczinin mümkün hale geleceği-
5393 Sayılı Yasa'nın 15/son maddesine göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli bulunduğu, Belediye Encümeni'nce alınan kamuya tahsis kararının sonuca etkisinin olmadığı-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı- Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin şeyin, belediyenin banka hesabı olması durumunda hesaptaki paraların niteliği belirlenmesi gerektiği-
Şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, şirket ortağı olan şikayetçiye 89/1 haciz ihbarnamesi gönderilmesinde yasaya uymayan bir yönün bulunmadığı-
Borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan tarım arazisinin haczedilemeyeceği ancak bunun için borçlunun asıl uğraşının çiftçilik olması gerekeceği- Borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya vermek suretiyle işletmesi halinde de İİK. mad. 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği- Tarım arazisinin keşif sırasında boş ve otlak olduğunun tespitinin tek başına bu arazinin tarımsal faaliyette kullanılmadığı anlamına gelmeyeceği- Borçlunun bir yıl ekip, bir yıl otlak olarak kullandığını ileri sürdüğüne göre uyuşmazlığa konu parsel yönünden bu hususun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddinin isabetsiz olduğu-
Anayasa Mahkemesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son fıkrasındaki, "haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına" dair kısmını iptal ettiğinden aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının, belediyenin beyan edeceği mallar dışında da haczi mümkün kılındığından, alacaklının, borçlu belediyenin mal beyanında bildirdiği mallar dışındaki mallarının da haczini isteyebileceği-