Borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan tarım arazisinin haczedilemeyeceği ancak bunun için borçlunun asıl uğraşının çiftçilik olması gerekeceği- Borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya vermek suretiyle işletmesi halinde de İİK. mad. 82 uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği- Tarım arazisinin keşif sırasında boş ve otlak olduğunun tespitinin tek başına bu arazinin tarımsal faaliyette kullanılmadığı anlamına gelmeyeceği- Borçlunun bir yıl ekip, bir yıl otlak olarak kullandığını ileri sürdüğüne göre uyuşmazlığa konu parsel yönünden bu hususun araştırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin reddinin isabetsiz olduğu-
Anayasa Mahkemesi, 5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15/son fıkrasındaki, "haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına" dair kısmını iptal ettiğinden aynı maddede yer alan "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez." hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının, belediyenin beyan edeceği mallar dışında da haczi mümkün kılındığından, alacaklının, borçlu belediyenin mal beyanında bildirdiği mallar dışındaki mallarının da haczini isteyebileceği-
5393 sayılı Yasa'nın 15/son maddesindeki, "...haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına..." dair kısmının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması nedeniyle, aynı maddede yer alan; "Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez" hükmü gözetilmek suretiyle belediye mallarının haczi mümkün olduğu- İİK. mad. 79 uyarınca icra memurunun talepten nihayet üç gün içinde haczi yapmak zorunda olduğu olduğu-
Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği; haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği-
İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tabi olup şikayet süresinin haczin öğrenildiği tarihten itibaren başlayacağı, şikayetçi Sabih K.’nun icra takibine konu İzmir ili Konak ilçesi Kültür Mahallesi 1382. sok no:38 adresindeki 8 nolu bağımsız bölümün tahliye işleminden sonra, tahliye işleminin iptali talebiyle İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesi’nde 2013/352 Esas 2013/310 Karar sayılı dosyası ile 08.04.2013 tarihinde açtığı davada şikayete konu İzmir ili Konak ilçesi Kültür Mahallesi 1170 ada 3 parsel 6 nolu bağımsız bölümün haczedildiğinden bahsettiği, bu durumda, haczi en geç 08.04.2011 tarihinde öğrenmiş olduğunun kabulü gerektiğinden, 06.11.2013 tarihinde açılan davanın süresi geçirilerek açılması sebebiyle davanın süreden reddi gerektiği-
Şikayetçi çiftçilikle geçimini sağladığını belirtmiş olduğundan, mahkemece öncelikle şikayetçinin çiftçilik yapıp yapmadığının yöntemince araştırılarak çiftçi olduğunun tespiti halinde, taşınmazlardaki tam veya hisseli mülkiyet durumu ve ekilen ürün durumu da değerlendirilerek, kendisinin ve ailesinin geçimi için yetecek miktarı ayrılıp varsa fazlasıyla ilgili İİK. mad. 82/1-4 uyarınca yapılan şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, daha önce bir başka takip dosyasından konulan hacze yönelik olarak şikâyette bulunmasının, daha sonra farklı bir dosyadan konulan haciz yönünden meskeniyet şikâyetinde bulunmasına engel olmayacağı- Her dosya için ayrı ayrı meskeniyet şikayetinde bulunabileceği, takip dosyalarındaki tarafların aynı olmasının da bu sonucu değiştirmeyeceği-
Haczedilmezlik şikayetinin, haczin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılması gerektiği- Borçluya hacze ilişkin tebligat yapılmamış ise, borçlunun bildirdiği öğrenme tarihinin esas alınacağı- Tebligatı çıkaran merci tarafından adres kayıt sistemine ilişkin olarak şerh verilmeden dağıtıcı tarafından Teb. K. mad. 21/2.'ye göre tebliğ işlemi yapılamayacağı; kişiye önce bilinen en son adresi esas alınarak tebligat gönderilmesi, adres tebligata elverişli değilse ya da tebligat yapılamazsa adres kayıt sistemindeki adresine buna ilişkin şerh verilerek 21/2. maddesi uyarınca tebligat çıkartılması gerektiği- Alacaklı vekili tarafından, borçlu vekiline gayrimenkul satış ilanı tebliği de yapıldığı iddiası da dikkate alınarak bu tebliğ işleminin değerlendirilip, mahkemece öncelikle borçlunun usulsüz tebliğ şikayetinin değerlendirilmesi ve tebligatın usulsüz olduğu tespit edilirse istemin öğrenme tarihine göre yasal süresinde olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği- Şikayete konu meskenin değerinin 185.000 TL olduğu, borçlunun haline uygun meskenin ise 180.000 TL'ye alınabileceği belirlendiğine göre, mahkemece şikayetin kısmen kabulü ile mahcuzun 180.000 TL altında satılmamasına karar verilmesi gerektiği-