Takip konusu alacağının haksız fiilden doğmasına, borçlu hakkındaki takibin kesinleşmiş olmasına, haciz tutanağının İİK’nun 105.maddesi kapsamında geçici aciz belgesi niteliğinde bulunmasına,dava konusu taşınmazın satışa konu yapılmış olması nedeniyle davalıların meskeniyet iddiasının dinlenemeyeceğine, davalı 3 ve 4.kişinin borçlunun durumunu ve amacını bilebilecek kişilerden olması nedeniyle dava konusu tasarrufların İİK'nun 280/1 madde gereğince iptale tabi bulunduğu- Somut olayda davacıya takip konusu alacak ve ferileriyle sınırlı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde haciz ve satış yetkisi verilmesi gerekirken ilaveten taşınmazın önceki malik adına tesciline karar verilmesinin doğru olmadığı-
İİK. mad. 82/1-12 gereğince, borçlunun “haline münasip” evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki “aile” teriminin, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsadığı, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu-
Haczedilen evinin haline münasip olduğundan bahisle borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu başvuruda, satışına karar verilen mahcuzun satışı sounucu borçlunun haline münasip ev alması için gerekli olan miktarın kendisine, artanın alacaklıya ödenip, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılması gerektiği-
2942 sayılı Yasa'nın Geçici 6. maddesi 7. fıkrasının ''Bu madde kapsamında açılan davalarda mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretleri bedel tespiti davalarında öngörülen şekilde maktu olarak belirlenir.'' hükmünü 11. fıkrasının ise; ''Bu madde uyarınca ödenecek olan bedelin tahsili sebebiyle idarelerin mal, hak ve alacakları haczedilemez.'' hükmünü içerdiği-
Borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmazla ilgili olarak tapuda 31.07.2014 tarihinde haciz şerhinin işlenip, borçluya, İİK'nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin tebliğ edilmeyip, borçlunun hacizlerden 21.10.2015 tarihinde haberdar olduğunu beyan ettiğinden 21.10.2015 tarihinde yapılan meskeniyet şikayetinin 7 günlük süre içerisinde olup incelenmesi gerektiği-
İİK. mad. 82/12 gereğince borçlunun "haline münasip" evinin haczedilemeyeceği- Bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığı adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki "aile" teriminin, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsadığı- İcra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden yukarıda nitelikleri belirlenen mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılması gerektiği, bu kıstasları aşan nitelik ve evsaftaki yerlerle, makul ölçüleri geçen oda ve salonu kapsayan ve ikamet için zorunlu öğeleri içeren bir meskenin dışındaki yerlerin, maddede öngörülen amaca aykırı olduğu, borçlunun görev ve sıfatının kendisinin yukarıda belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyeceği-
Meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının, sadece borçlu malike ait olduğu gözetilerek, taşınmaz maliki olmayan B.. Ç...'nin şikayetinin aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiği-
Ortaklığın giderilmesi davasında şikayetçi borçluya gönderilen dava dilekçesinin, tebligat mazbatasında, tebliğin TK'nun 21/2. maddesine göre yapılması yönünde tebliğ merciince düşülmüş bir şerh bulunmamasına rağmen doğrudan TK'nun 21/2. maddesine göre tebliğ edildiğinden tebligatın usulsüz olması karşısında, şikayetçi borçlunun taşınmazı üzerine konulan hacizden, ortaklığın giderilmesi davasına ilişkin dava dilekçesi tebliğiyle haberdar olduğunun kabulü mümkün olmadığından, meskeniyet şikayetinin süresinde olması nedeniyle şikayetin esasının incelenmesi gerektiği- O halde, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süresinde olması nedeniyle şikayetin esasının incelenip oluşacak
Somut olayda, borçlu, konulan hacizlerin 5393 sayılı Yasa'nın 15. maddesi 6. fıkrası kapsamında da usulsüzlüğü ve kaldırılması talebinde bulunduğu, mahkemece, haczedilmezlik şikayetine konu mahcuzlar borçlu tarafa açıklattırılıp, nitelikleri de göz önünde bulundurularak, anılan yasa kapsamında inceleme yapılması gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
8. HD. 13.02.2017 T. E: 4338, K: 1670-