Şikayete konu haciz işlemi, borçlunun, şikayetçi nezdinde bulunan teminatlarının haczine ilişkin olup, şikayetçi idarenin, 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu kapsamında aldığı teminatlara haciz konulması halinde, anılan Kanunlara aykırı olan bu işlemin iptali için icra mahkemesine süresiz olarak şikayet yoluna başvurmasında hukuki yararı olduğunun kabulü gerekeceğinden, mahkemece, anılan yasa hükümleri uyarınca şikayetçi idare nezdinde bulunan borçluya ait teminatın haczi mümkün olmadığından şikayetin kabulü ile birinci haciz ihbarnamesinin “teminat bedellerine” kısmının iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun meskeniyet şikayetinin icra mahkemesince süre aşımı nedeniyle reddi kararının temyizinin, İİK. mad. 365/2 uyarınca satış dahil hiçbir icra işlemini durdurmayacağı-
İcra mahkemesince, borçlunun haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen yerin kıymeti bundan fazla ise İİK'nun 82/3. maddesine göre satılmasına karar verilmesi ve satış bedelinden haline münasip mesken için gerekli olan miktar borçluya bırakılması, kalanının hak sahiplerine ödenmesi gerekeceği-
İİK’nun 85. maddesinin son fıkrasına göre, haciz koyan memurun, borçlu ile alacaklının menfaatlerini mümkün olduğu kadar telif etmekle mükellef olduğu, anılan düzenlemeden hareketle, hacizde tertip ilkesi ve usul ekonomisi gereğince, borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümkün olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerekeceği-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı- Haczedilmezlik şikayetine konu edilenin şeyin, belediyenin banka hesabı olması durumunda hesaptaki paraların niteliği belirlenmesi gerektiği- Belediyenin haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılmasının zorunlu olduğu-
Limited Şirketlerin sermaye şirketi olduğu, ticaret şirketlerinin tüzel kişiliği haiz olup bütün haklardan yararlanabilecekleri ve borçları üstlenebilecekleri, her ortağın usulüne göre düzenlenmiş ve imza edilmiş şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduğu- Bir mal veya hakkın haczedilemeyeceğinin kabul edilebilmesi için bu konuda açıkça bir kanun hükmünün varlığı veya maddi hukuk anlamında o mal veya hakkın satış ve devrine engel yasal bir düzenlemenin bulunması gerekeceği- Şirket ortaklarının şirket sözleşmesiyle koymayı taahhüt ettiği sermayeden dolayı şirkete karşı borçlu olduklarından ve borçlu şirketin, şirket ortağındaki sermaye alacağının haczine engel yasal bir düzenleme de bulunmadığından sermaye alacağının haczinin mümkün olduğu-
Belediyeye ait yapı denetim hesaplarındaki paraların kamu hizmeti niteliğinde olan yapı denetimi işinde fiilen kullanıldığı anlaşıldığından, haczinin mümkün olmadığı, ancak bu paraların yatırıldığı hacizli hesabın haczedilebilir nitelikte paralar yatırılmak suretiyle havuz hesabına dönüşmüş olması halinde, haczinin mümkün hale geleceği-
Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir”  hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı- Hacze konu hesap numarasına uygun hesap ekstreleri getirtilerek, hesaptaki paraların mahiyeti ve kaynağı belirlenip, bilirkişi marifeti ile haczedilmezlik şikayetinin incelenmesi gerektiği-
5393 Sayılı Yasa'nın 15/son maddesine göre haczedilmezlik şikayetinin kabul edilebilmesi için, mahcuzların kamu hizmetinde fiilen kullanılması gerekli bulunduğu, Belediye Encümeni'nce alınan kamuya tahsis kararının sonuca etkisinin olmadığı-