Belediye K. mad. 15/son fıkrasına eklenen ve iptal edilmeyen “İcra dairesince haciz kararı alınmadan önce belediyeden borca yeter miktarda haczedilebilecek mal gösterilmesi istenir” hükmünün, yürürlüğe girdiği 11.09.2014 tarihinden önce başlatılan icra takiplerinde uygulanamayacağı- Borçlu Belediye tarafından, mal beyanında bulunulduğuna dair dilekçe verilmiş ise de, anılan dilekçe yasada belirtilen presedür ve içeriğe uygun olmadığından, borçlu Belediye’ye usulüne uygun mal beyanında bulunulması için davetiye çıkarılmasına dair yasal zorunluluk yerine getirilmeden haciz konulmasının usulsüz olduğu-
Hacizde tertip ilkesi ve usul ekonomisi gereğince, borçlunun malları haczedilirken, muhafazası ve satılması en kolay ve yokluğu borçluya en az yük teşkil edecek mallardan hacze başlanılması, haciz yapılırken alacaklı ve borçlunun menfaatlerinin mümkün olduğu kadar dengelenmeye çalışılması gerektiği- 6552 sayılı Kanun'un 121. maddesi ile 5393 sayılı Belediye Kanunu 15. maddesine eklenen fıkranın birinci cümlesinin; ''... ve haciz işlemi sadece gösterilen bu mal üzerine uygulanır'' ibaresi ile ''...veya kamu hizmetlerini aksatacak...'' ibaresi, Anayasa Mahkemesi’nin 17/6/2015 tarihli ve E.: 2014/194, K.: 2015/55 sayılı Kararı ile iptal edilmiş olduğu-
İcra ve İflas Kanunu ve takip hukuku ilkelerine göre asıl olanın alacaklının alacağına kavuşmasını sağlamak olduğundan, kural olarak borçluların tüm mallarının haczi mümkün olduğu, bir malın haczedilememesi için yasal düzenlemenin bulunmasının zorunlu olduğu, haczedilmezlik istisnai bir durum olduğundan, bu yöndeki düzenlemelerin de dar yorumlanması gerekeceği-
Meskeniyet şikayetine ilişkin mahkemece satışın durdurulmasına yönelik bir tedbir kararı olmadığından, icra müdürlüğünce satış işlemleri için dava sonucunun beklenilmesine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
5393 Sayılı Yasa'nın 15. maddesinin '' Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemez '' hükmünü taşıdığı, yargılama sırasında haciz konulan hesaplar borçluya açıklattırılıp ilgili ekstreler celp edilip gerektiğinde bilirkişi aracılığı ile hesapların anılan madde kapsamında olup olmadığı belirlendikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile bir başka dosyada alınan rapor esas alınarak verilen kararın doğru olmadığı-
Borçlu belediyeye ait taşınır ya da taşınmaz bir malın haczedilmezliği için o malın fiilen kamu hizmetinde kullanılmasının gerektiği- Niteliği gereği belediyenin servis aracı, itfaiye aracı gibi araçların haczinin mümkün olmadığı, kamuya tahsis kararının, haczedilmezlik şikayetinde gözönüne alınacak bir husus olmadığı- Şikayete konu banka hesapları üzerinde uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılarak, haczedilen paraların niteliklerinin belirlenmesi, hesapların havuz hesabı olduğunun saptanması halinde banka hesapları yönünden haczedilmezlik şikayetinin reddi, hesaplardaki paraların, vergi, resim, harç veya bu hükümde olmaları halinde ise haczedilemeyeceğinin gözetilmesi, şikayete konu araçlar yönünden de gerektiğinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerektiği- Zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin, daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği- Şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, icra mahkemesince ipoteğin niteliği araştırılarak, zorunlu olarak kurulan ipotek olduğunun anlaşılması halinde, bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle borçlunun ikamet ettiği yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değerin saptanması, bu tespitlerden sonra borçlunun alabileceği evin değeri, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak borçlunun haline münasip evi alması için gerekli bedelin kendisine, artanın alacaklıya ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun, şikayete konu meskenin bulunduğu semtte veya o yere yakın semtte mesken edinmesi gerekmediği- Borçlunun sosyal ve ekonomik durumu ile ilgili zabıta araştırması yapılmadan bilirkişi raporu ve ek rapor alındığı gibi, hükme esas alınan bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli olmadığından, borçlunun sosyal ve ekonomik durumu tespit edildikten daha mütevazi semtlerde haline uygun alabileceği mesken değerinin belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Lüzumlu eşyalardan olan bilgisayar kasasının haczedilmemesi gerektiği-
Teminat mektubu hangi iş için verilmiş ise onun için haczedilip paraya çevrilebileceğinden başka bir işten dolayı bu paranın haczedilemeyeceği-