İcra hukukunda asıl olanın alacaklıyı alacağına kavuşturmak olduğu da gözönünde bulundurularak, yerin değerinin belirlenen özelliklerine göre tespitiyle, borçlunun hacizli taşınmazın bulunduğu mahale göre daha mütevazi bir yerde, haline münasip evi alabileceği değerin usulünce tespitinden sonra, bu değerin haline münasip ev değerinden az olması halinde haczin kaldırılmasına, fazla olması halinde ise, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine ödenmesine, kalan miktardan borcun karşılanmasına, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, öncelikle tapudan taşınmazın ipotek akit tablosu getirtilerek ipoteğin mahiyeti ve veriliş nedeni araştırılıp zorunlu ipotek olup olmadığı, zorunlu ipotek değil ise haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediğinin ipotek alacaklısından sorulup tespit edilmesi zorunlu ipotek olduğunun anlaşılması ya da zorunlu ipotek olmadığı halde haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun ödendiğinin tespiti halinde borçlunun sosyo ekonomik durumu da dikkate alınarak haline uygun ev alabileceği değerin tespit edilmesi, haline münasip ev değeri mahcuz değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun hale uygun ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahibine ödenmesine, satışın hale münasip ev değerinden az olmamak üzere yapılmasına; borçlunun haline münasip evi alabileceği miktar mahcuzun değerinden fazla ise haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Menkul hükümlerine göre gecekondu niteliğindeki taşınmaza yapılan haczin kaldırılmasına ilişkin şikayette borçlu, bu talebinin kabul edilmemesi halinde ise taşınmaz hükümlerine göre haciz konulmasını talep ettiği görüldüğünden, mahkemece, taleple bağlı kalınarak (HMK. mad. 26) şikayet konusu hakkında karar verilmesi gerekirken, talep olmadığı halde, taşınmazın tapu kaydına konulan haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Dava sonunda kararla tarifeye dayanılarak karşı tarafa yüklenecek vekalet ücretinin avukata ait olduğu, bu ücretin iş sahibinin borcu nedeniyle takas ve mahsup edilemeyeceği, haczedilemeyeceği-
Borçlu Belediye'ce haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paraların aynı hesapta toplanması ve birbirine karıştırılmasının, haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerekeceği-
Yeniden yapılan kıymet takdirinin borçluya, tekrar meskeniyet şikayetinde bulunma hakkı doğurmayacağı-
Gider avansının dava şartı olup yatırılmaması durumunda davanın usulden reddedileceği- Taraflardan herbirinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin sürede yatırmak zorunda olduğu- Tarafların birlikte aynı delilin ikamesini talep ettikleri durumda gereken gideri yarı yarıya avans olarak ödeyecekleri- Delil ikamesi avansı ve gider avansının hüküm ve sonuçları itibariyle birbirlerinden farklı olduğu ve delil ikamesi avansının dava şartı niteliğinde olmadığı- İİK. mad. 82'ye dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetinde ispat külfetinin borçluya ait olduğu- Keşif ve bilirkişi incelemesi için gerekli olan delil avansının dosyaya yatırılmış olması nedeniyle işin esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece adı geçen icra müdürlüğünün dosyası ile haciz konulduğu ileri sürülen şikayetçinin meskeniyet şikayetinde bulunduğu taşınmaz yönünden meskeniyet şikayetinde bulunduğu nazara alınarak şikayetin incelenmesi gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, borçlunun açıklandığı üzere bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değer belirlendikten sonra, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, kesin süreye ilişkin ihtaratın borçlu vekiline tebliği yapıldıktan sonra neticesine göre karar verilmesi gerekliliği yerine getirilmeden sonuca gidilmesi doğru olmadığı gibi, İcra Müdürlüğünce haciz kararı alınmadan önce borca yeter mal gösterilmesi istenilmeden uygulanan haczin kaldırılması talebi yönünden hüküm kurulmamasının da isabetsiz olduğu-