Şikayete konu 19/02/2013 tarihli haczin incelenmesinde; haczin konulduğu tarih itibariyle İİK'nun 106. maddesinin yürürlükte olan hükmü uyarınca satış isteme süresinin 1 yıl olduğu, ancak bu hacze ilişkin olarak alacaklının, 1 yıllık sürede satış talep etmediği, böylece İİK'nun 110/1. maddesi gereği, taşınmaz üzerindeki işbu haczin şikayet tarihi olan 17/10/2014 tarihinden önce düştüğü anlaşıldığından, borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunmasında korunmaya değer bir hukuki yararının bulunmadığı-
Mahkemece, haczedilen hesabın Milli Eğitim Bakanlığı'na ait bir hesap olması nedeniyle İİK'nun 82/1-1. maddesi gereğince devlet malı niteliğinde olduğunun kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, Belediyelere ait banka hesaplarının haczinde uygulama yeri olan "havuz hesabı" incelemesi yapılarak sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
Konteynerlerin devlet malı olması nedeniyle haciz konulamayacağını belirtilerek hacizlerin kaldırılması istemiyle yapılan şikayette, mahkemece şikayet konu eşyalar geçici depolama sürelerinin dolması nedeniyle tasfiye edilecekler listesine alınmış iseler de, alıcı değişikliği işlemindeki hile nedeniyle idari takibat sebebi ile tedbir konulduğundan, Gümrük Kanunu mad. 177 ve 178 kapsamında belirtilen tasfiye işlemlerine başlamadığından, konteynerler içindeki eşya henüz devlet malı haline gelmediği gerekçesi ile şikayetin reddi gerektiği-
Taşınmazın tapu kaydına tesis edilen ipoteğin Tüketici Kredisine istinaden konulmuş olduğunun anlaşıldığı, bu ipoteğin zorunlu ipoteklerden olmadığı, haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borç ödenmemiş ise bu ipoteğin meskeniyet iddiasına engel olacağı ve borçlunun meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağı, ipoteğe konu borcun haciz tarihinden önce kapatılıp kapatılmadığı mevcut dosya durumu ile belirsiz olduğundan, mahkemece, haciz tarihinden önce ipoteğe konu borcun tamamen ödenip ödenmediği ilgili banka şubesinden sorulup ipoteğin meskeniyet şikayetine engel oluşturup oluşturmadığı tespit edildikten sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Paylı taşınmazlarda, her paydaşın (borçlunun) meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olduğu, bu halde, İİK'nun 82.maddesi uyarınca haczedilmezlik şikayetinde bulunan borçlunun (paydaşın), sosyal durumuna göre inceleme yapılıp, paya isabet eden değerden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesi gerekeceği-
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı- İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa, konulan her haciz, yeni bir haciz olup, borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının bulunduğu-
Şikayet dilekçesinde meskeniyet şikayetinden söz edilmesi, HMK'nun 33. maddesi gereğince, hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, İİK'nun 82/1-12. bendinde yer bulan yasal düzenleme uyarınca, meskeniyet şikayetinin yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olduğu, takipte borçlu sıfatı taşımayan 3. kişinin bu konuda şikayet hakkının bulunmadığı da nazara alınarak, talebin haczin kaldırılması şikayeti olarak nitelendirilmesi gerekeceği, zira, şikayetçi üçüncü kişinin şikayet dilekçesinde haczin kaldırılmasını talep ettiği- Taşınmazın, borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu, takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkının olduğu, o halde mahkemece, şikayetin kabulü ile haciz tarihinde şikayetçi adına kayıtlı olan taşınmazdaki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin Resmi Senet’de yer alan ““.......Konut Finansmanı Sözleşmesinden ve ayrılmaz bir eki olan ödeme planına uygun olarak kullandığı/kullanacağı krediden doğan borçları ve buna ilaveten banka merkez ve şubeleri ile yapmış olduğu ya da ileride yapacağı, kambiyo senetlerinin iskonto ve iştirasından namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu ve alacaklı cari hesaplardan ........sebepsiz zenginleşme, haksız fiil, kanun gibi diğer her türlü sebepten doğmuş ve doğacak borçlarını .........karşılamak üzere maliki bulunduğu yukarıda yazılı gayrimenkulünü Banka lehine Birinci dereceden.....ipotek etmeyi kabul ettiğini....” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve zorunlu ipotek olmadığının görüldüğü, Resmi Senet’de yer alan bahsi geçen kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen ......... Bankası T.A.O.’nun 15/12/2017 tarihli cevabi yazısında yer alan -kullandırılan konut kredisine teminat olarak ipoteğin tesis edildiği- şeklindeki beyanlarının sonuca etkisi bulunmadığından, ipotek konusu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu ve ipoteğin zorunlu ipotek nevinden olmadığı sabit ve tartışmasız olduğuna göre meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın değerinin 130.196,62 TL olduğu, Rize ilinde mütevazı sayılabilecek muhitte borçlunun 4 kişilik ailesiyle konut ihtiyacını karşılayabilecek meskenin değeri yaklaşık olarak 120.000-140.000 TL olduğunun bildirildiği görüldüğünden, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile İİK'nun 82/1-12. maddesi uyarınca taşınmazın borçlunun haline münasip mesken alabileceği 120.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına ve haline münasip evin alınması için gerekli 120.000,00 TL'nin borçluya, kalanının ise hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazı koşullara sahip yerlerde, borçlunun tek başına yaşadığı göz önünde bulundurularak, daha küçük ölçülerde ikamet için zorunlu öğeleri içeren haline münasip evi alabileceği değer belirlendikten sonra, tespit edilen bu miktar, mahcuzun değerinden az ise İİK'nun 82. maddesinin 2. fıkrası gereğince mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-