İİK'nun 82. maddesi hükmüne göre haczedilmezlik şikayetinde bulunan şikayetçinin meskeninin değerinden haline uygun bir mesken edinip edinemeyeceği araştırılarak sonuca gidilmesinin icap edeceği-
Tüketici kredisi ilişkisinde kredi veren tarafından sözleşmede yer alan hapis, takas ve rehin hakkına ilişkin maddelerin tüketici ile müzakere edildiğinin ispatlanması gerektiği; aksi halde haksız şart niteliğinde sayılacağı-
İcra ve İflas Kanunu'nda taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi şeklinde bir müessese mevcut olmayıp, aynı takip dosyasından da olsa konulan her haciz yeni bir haciz olup borçlunun her hacze yönelik olarak şikayet hakkının olduğu, o halde; taşınmaz üzerine daha önce konulmuş bir haciz bulunmakta ve daha evvel bu hacze dayalı meskeniyet şikayetinde bulunulmuş ise de her haciz yeni bir şikayet hakkı doğuracağından son hacze ilişkin şikayete konu meskeniyet iddiası incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirleri haczedilemeyeceği, haciz işleminin sadece gösterilen mal üzerine uygulanacağına dair madde hükmünün ise Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olduğu- Alacaklının, borçlu belediyenin mal beyanında bildirdiği mallar dışındaki mallarının da haczini isteyebileceği ve icra müdürlüğünün de haczi koymaktan kaçınamayacağı-
Hakem tazminatı alacağının (maç tazminatı, harcırah, yol ücreti) tamamının haczedilebileceği-
Hükme esas alınan raporda; taşınmazın değeri 425.000,00 TL, borçlunun daha mütevazi niteliklere sahip yerlerde haline münasip meskeni edinebileceği miktar 300.000,00 TL olarak belirlendiğine göre, mahkemece, "meskeniyet şikayetinin kısmen kabulü ile taşınmazın 300.000,00 TL'den az olmamak üzere satılarak haline münasip ev alması için gerekli 300.000,00 TL'nin borçluya, kalanının ise hak sahiplerine ödenmesine" şeklinde hüküm kurulması gerekeceği-
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendi gereğince, borçlunun "haline münasip” evinin haczedilemeyeceği, bir meskenin borçlunun haline uygun olup olmadığının adı geçenin haciz anındaki sosyal durumuna ve borçlu ile ailesinin ihtiyaçlarına göre belirleneceği, buradaki “aile” teriminin, geniş anlamda olup, borçlu ile birlikte aynı çatı altında yaşayan, bakmakla yükümlü olduğu kişileri kapsayacağı, icra mahkemesince, borçlunun sözü edilenlerle birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli olan bedel ve haczedilen taşınmazın değeri bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen taşınmazın değeri, haline münasip meskenin temini için gerekli olan bedelden fazla ise, haczedilen taşınmazın satılmasına ve satış bedelinden haline münasip meskeni temin için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasına, kalanının hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Gerekçenin, ilgili bilgi ve belgelerin isabetle takdir edildiğini gösterir biçimde geçerli ve yasal olmasının aranması gerekeceği, gerekçenin bu niteliği, yasa koyucunun amacına uygun olduğu gibi, kararı aydınlatmak, keyfiliği önlemek ve tarafları tatmin etmek niteliğinin de tartışma götürmez bir gerçek olduğu, anılan husus kamu düzeni ile ilgili olup, gözetilmesinin yasa ile hakime yükletilmiş bir ödev olduğu, aksine düşünce ve uygulamanın, gerek yargı erki ile hakimin, gerek mahkeme kararlarının her türlü düşünceden uzak, saygın ve güvenilir olması ilkesi ile bağdaşmayacağı-
Hakkın zayi olması gibi ağır bir müeyyideye bağlanan kesin sürenin, hukuki sonuç doğurabilmesi için, yapılması gereken işlemlerin ve ne kadarlık sürede yapılacağının açık ve tam olarak belirtilmesi gerektiği gibi, bunların yapılmamasının doğuracağı sonuçların da açıklanması ve tarafların uyarılması gerekeceği-
Mahkemece, bilirkişiden ek rapor alınarak, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi alabileceği değer belirlendikten sonra, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktar, mahcuzun değerinden az ise mahcuzun satılarak, borçlunun haline münasip ev alması için gerekli bedelin kendisine, artanın hak sahiplerine ödenmesine, satışın, borçlunun haline münasip ev alabileceği miktardan az olmamak üzere yapılmasına karar verilmesi gerekeceği-