Borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engelleyeceği, şikayete konu taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği anlaşıldığından, ipoteğin mesken kredisi, zirai kredi, esnaf kredisi gibi, zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olup olmadığının araştırılması gerekeceği-
İcra müdürünün haczedilemeyen mallar hakkında talebi reddetme yetkisinin bulunduğu, ancak bu takdir yetkisinin her olayda denetlenmesi gerektiği-
Haczedilen menkullerin fiilen kamu hizmetinde kullanıldığını borçlu belediyenin ispatlaması gerekeceği, İİK'nun 82/son maddesinde icra memuruna tanınan takdir hakkı, haczi talep edilen mal veya hakların haczinin caiz olup olmadığına ilişkin olup somut olayda uygulanma yerinin olmadığı-
İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendinde yer alan haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olduğu, bu sürenin öğrenme tarihinden başlayacağı-
Hükme esas alınan aynı raporda “davaya konu taşınmazın satılması halinde davacının tek başına oturabileceği haline münasip evi Zerdalilik, Etiler, Kızıltoprak Mahallesi gibi daha mütevazi semtlerden ya da yine Meydankavağı Mahallesinde daha eski binalardan, aynı şekilde zemin katta ve 45-50m2 olması kaydıyla yaklaşık 60.000,00-65.000,00 TL'ye satın alınabileceği” şeklinde değerlendirme yapıldığı, borçlunun haline uygun ev alabileceği miktarın net olarak belirlenmediği, alınan raporun bu hali ile de hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşıldığından, mahkemece hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde çelişki ihtiva etmeyen, hüküm kurmaya ve denetime elverişli ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Belediye'nin haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralarını farklı hesaplarda tutması yerine havuz hesabı oluşturmasının iyi niyetle de bağdaşmayacağı, böyle bir davranışın AİHM'nin AİHS'nin 6 § 1. ve Ek 1 no'lu Protokol'ün 1. maddelerinin ihlali sonucunu doğuracağı gibi, hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunmakla, hukukça korunamayacağı, böyle bir durumda borçlu belediyenin, hesaplardaki paraların haczedilmezliğini ispatlayamadığının kabulü gerekeceği-
Şikayetçi üçüncü kişi adına çıkarılan haciz ihbarnameleri tebliğlerinin "7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesinin 2. fıkrası muhatabın mernis adresi olup evrak mahalle muhtarlığına tebliğ edildi. 2 nolu örnek yazılarak adresin dış kapısına yapıştırıldı” şerhi ile tebliğ edildiği, tebliğ zarflarında "mernis adresi" olması dışında, usulünce düşülmüş bir şerh bulunmadığı, bu nedenle de tebliğ memurunca, Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre yapılan tebliğ işlemlerinin usulüne uygun olmadığı anlaşıldığından, mahkemece, tebligatların usulsüzlüğü kabul edildiğine göre, TK'nun 32. maddesi uyarınca öğrenme tarihinin tespitiyle, 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin bu tarihe göre düzeltilmesine, usulüne uygun olarak 89/1 haciz ihbarnamesi çıkarılmadan 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnameleri çıkarılamayacağından veya çıkarılmış olsa bile hükümsüz sayılacaklarından 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan inşaat mühendisi bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın arsa değerinin m2'sinin 50 TL olarak tespit edildiği, gerek alacaklı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesindeki beyanları gerek ekli belgelerden taşınmazın arsa değerinin belirlenenden yüksek çıkma ihtimalinin bulunduğunun anlaşıldığı, raporun bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığı, mahkemece; emlak bilirkişisi ve mülk bilirkişisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti oluşturularak tarafların itirazları ve talepleri doğrultusunda yeniden rapor aldırılarak oluşacak sonuca göre karar vermek gerekeceği-
İcra mahkemesince, borçlunun ailesi ile birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip meskeni temin etmesi için gerekli olan bedel ve haczedilen taşınmazın değeri bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, haczedilen taşınmazın değeri, haline münasip meskenin temini için gerekli olan bedelden fazla ise, haczedilen taşınmazın satılmasına ve satış bedelinden haline münasip meskeni temin için gerekli olan miktarın borçluya bırakılmasına, kalanının hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerekeceği-
Haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlayacağı-