Her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği, taşınmazın ihalesinin yapılmasının, icra mahkemesinin borçlunun başvurusunu incelemesine engel teşkil etmeyeceği- Meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde, takibin tarafı olmayan 3. kişinin, şikayete konu taşınmaz üzerinde ipoteği bulunmasından dolayı yargılamaya dahil edilmesi doğru olmadığı gibi lehine vekalet ücreti hükmedilmesinin de isabetsiz olduğu-
Yapılan tespitte, borçlunun haline münasip bir ev alabilmesi için gereken para, haczedilen evin kıymetinden fazla veya evin kıymetine eşit ise haczin kaldırılacağı-
Meskeniyet şikayetine konu taşınmazla ilgili olarak mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 16.05.2016 tarihli bilirkişi raporunda; şikayete konu Çayeli ilçesinde bulunan 52 ada 19 parselde kayıtlı 22 numaralı bağımsız bölümün değerinin 131.619,00 TL olarak belirlendiğinin, anılan raporda, borçlunun, daha mütevazi koşullara sahip yerlerde haline münasip evi 110.000,00-140.000,00 TL aralığında alabileceğinin bildirildiğinin görüldüğü, söz konusu raporda, borçlunun haline uygun alabileceği evin değerinin tek bir bedel olarak net ve kesin şekilde tespit edilmediği anlaşılmakta olup, bu haliyle raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığı-
Satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanının yasal olarak ortadan kalktığı- Şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hakkın, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmeyeceği- Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı olmasının zorunlu olduğu- Haciz tarihinde taşınmazın bir kısım hissesi borçlu adına kayıtlı ise haciz işleminde usulsüzlük olmadığı-
Borçlunun aynı taşınmazda ikamet eden eşinin TMK 194 gereğince meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının olmadığı-
"Borçlu çiftçi ise kendisinin ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazi ve çift hayvanları ve nakil vasıtaları ve diğer eklenti ve ziraat aletlerinin..... haczedilemeyeceği"ne ilişkin İİK. mad.  82/1-4 hükmünün uygulanamabimesi için, borçlunun bizzat kendisinin ziraat yapması zorunlu olmayıp tarım arazisini ortakçıya (yarıcıya) vermek suretiyle işletmesi veya kiraya vermesi halinde de bu madde uyarınca haczedilmezlik şikâyetinde bulunabileceği- Asıl işi çiftçilik olan borçlunun yan gelir elde etmek amacıyla yan işler yapmasının çiftçilik sıfatını ortadan kaldırmayacağı- Borçlunun kendisi ve ailesinin geçimi için zaruri olan arazinin miktarı tespit edilerek, borçlunun şikayet konusu yaptığı araçların hangilerinin borçlunun çiftçilik mesleğinin devamı için zorunlu, vazgeçilmez olduğunun keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenmesi ve borçlunun elde ettiği ek gelirler de dikkate alınarak hesaplama yapılarak karar verilmesi gerektiği- Mahkemece; borçlunun ve ailesinin geçimini sağlaması için yeterli arazi miktarı ile arazi üzerinde yetiştirilebilen ürün de dikkate alınarak, borçlunun, faaliyetlerini sürdürebilmesi için traktöre ihtiyacı olup olmadığı, ihtiyacı varsa şikayete konu aracın kıymeti ve borçlunun haline münasip traktörü alabilmesi için gerekli bedel bilirkişilere tespit ettirildikten sonra, traktörün kıymeti, borçlunun haline münasip traktörün bedelinden fazla ise satılmasına, satış bedelinden traktörü alabilmesi için gerekli olan paranın borçluya bırakılmasına, kalanın hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
Şikayete konu taşınmazın arsa değeri de dikkate alındığında, toplam değerinin 127.306,00 TL, borçlunun haline münasip alabileceği evin değerinin ise 120.000,00 TL olduğu anlaşıldığından, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile İİK. mad. 82/1-12. uyarınca, taşınmazın, borçlunun haline münasip mesken alabileceği 120.000 TL'den aşağı olmamak üzere satılmasına ve haline münasip evin alınması için gerekli 120.000,00 TL'nin borçluya, kalanının ise hak sahiplerine ödenmesine karar verilmesi gerektiği-
İcra ve İflas Kanunu'nda, taşınmaz üzerine konulan haczin yenilenmesi diye bir müessesenin mevcut olmadığı her haczin yeni bir şikayet hakkı doğuracağı-
Emekli olan borçlunun, kredi sözleşmesinde kredi ödemesinin banka hesabından mahsup edileceğini kabul etmesinin; borçlu emeklinin, emekli maaşının haczine ilişkin bir kabulü anlamına gelmeyeceği- Emekli borçlunun, bankanın dava açıldığı tarihten itibaren ödemeyi mahsup etmesine rağmen itiraz etmemesi ancak dava ile birlikte vadesi gelmiş borçlarının iadesi ve hesaptan kesinti yapılmamasını istemesinin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı
Borçlunun birden fazla evi var ise, istediği taşınmazla ilgili haczedilmezlik şikayetinde bulunabileceği- Şikayete konu taşınmazın değeri, bilirkişi raporu doğrultusunda 378.000,00 TL; borçlunun haline münasip alabileceği evin değeri ise 120.000,00 TL olarak tespit edilmesi durumunda, mahkemece, şikayetin kısmen kabulü ile haline münasip evi alabilmesi için gerekli olan 120.000,00 TL' nin borçluya, kalanının ise hak sahiplerine ödenmesine ve taşınmazın 120.000,00 TL'den az olmamak üzere satılmasına karar verilmesi gerektiği-