Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararı değerlendirildiğinde; borçlu belediyeye "haczi kabil mallarını bildirmesi" için süre verilmesi gerekmediği-
Bozma kararına karşı hangi gerekçeyle direnildiğine, kararının hangi nedenle doğru bulunmadığına ilişkin herhangi bir gerekçeye yer verilmezken, ispat külfeti kendisine ait olan borçlu tarafa, mahcuzların hazır edilmeleri hakkında gerekli meşruhatı havi herhangi bir ihtar tebliğ edilmeksizin diğer 5 araç yönünden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmadığına ilişkin bozma sebebi yönünden direnme gerekçesi oluşturulduğu uyuşmazlıkta; borçlu vekili tarafından 9 adet araç yönünden haczedilmezlik şikâyetine başvurulduğu, ancak her bir aracın ayrı ayrı haczedilmezlik şikâyetine de konu edilebileceği de gözetildiğinde, bu hâliyle anılan direnme kararının Anayasa'nın ve Kanun’un aradığı anlamda gerekçe içerdiğinden söz edilemeyeceği-
Bölge Adliye Mahkemesi'nce taşınmazın ipotek resmi senedi getirtilmeden eksik inceleme ile sonuca gidildiği gibi, kabule göre de anılan yazı cevabında ipoteğin, zorunlu ipotek niteliğinde olmayan taksitli ihtiyaç kredisinin teminatı olarak tesis edildiğinin bildirildiği anlaşıldığından, mahkemece, şikayete konu taşınmazın ipotek resmi senedi celbedilerek, taşınmazda bulunan ipoteğin niteliğinin değerlendirilmesi, zorunlu olarak kurulan ipoteklerden olmadığının anlaşılması halinde haciz tarihi itibariyle ipoteğe konu borcun ödenip ödenmediği tespit edilerek ve ödenmiş ise meskeniyet şikayetinde bulunulabileceği, ödenmemiş ise meskeniyet iddiasına engel olacağı değerlendirilmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin mahiyeti- İcra mahkemesince bozma kararında yapılması gerektiği belirtilen araştırma ve incelemeler yapıldıktan sonra toplanan yeni deliller göz önüne alınarak Özel Daire bozma kararında işaret olunan gerekçeyi karşılamak için önceki kararda yer almayan ve Özel Dairenin denetiminden geçmemiş olan yeni ve değişik gerekçe ile “direnme” olarak adlandırılan kararın usul hukuku anlamında gerçek bir direnme kararı olmadığı, bozma kararı sonrası yeni delile dayalı olarak oluşturulan yeni hüküm niteliğinde olduğu-
Açıkça itiraz ve şikâyetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin itiraz ve şikâyetin esasının incelenmesine engel olmadığı- Haciz ihbarnamesi tebliği üzerine üçüncü kişi tarafından dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi iradi nitelikte bir ödeme sayılamayacağından, şikâyet tarihinden önce dosya borcunun ödenmesinin haczedilmezlik şikâyetinin esasının incelenmesine engel olmadığı-
Vakıflar Genel Müdürlüğü Özel Bütçe Kapsamındaki idareler arasında sayıldığından mallarının haczedilemeyeceği-
Vücut veya sıhhat üzerine ika edilen zararlar için tazminat olarak mutazarrırın kendisine veya ailesine toptan veya irat şeklinde verilen veya verilmesi lazım gelen paralara ilişkin haczedilmezlik şikayetinin, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince yedi günlük hak düşürücü süreye tabi olduğu ve mahkeme tarafından re'sen göz önüne alınması gerekeceği, şikayet konusu işlem şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise sürenin tebliğ tarihinden başlayacağı, ancak tebliğ tarihinden daha önce öğrenmiş ise öğrenme tarihinden başlayacağı-
Şikâyetçi borçlu tarafından icra dosyasına yapılmış bir ödeme bulunmayıp, dosyaya gelen paranın, borçlunun üçüncü kişi nezdinde banka hesabının haczedilmesi nedeni ile adı geçen banka tarafından yatırıldığı, bu nedenle haciz müzekkeresinin elden verilmesi üzerine üçüncü kişi tarafından dosyaya yatırılan paranın alacaklıya ödenmesi iradi nitelikte bir ödeme sayılamayacağından, şikâyet tarihinden sonra dosya borcunun haczedilen banka hesabından ödenmesinin haczedilmezlik şikâyetinin esasının incelenmesine engel olmadığı, borçlunun haczedilmezlik şikâyetinin kabulü hâlinde, borçlu alacaklıya ödenen paranın iadesini talep edebileceğinden şikâyetin esasının incelenmesinde hukukî yararının bulunduğu, haczedilen paranın icra dosyasına ödenmesi nedeniyle icra müdürlüğünce haciz fekedilmiş olup, mahkemece haczedilmezlik şikâyetinin esasının incelenerek haczedilemeyecek bir para tahsil edilmiş ise iadesine olanak sağlanması gerekeceği-
Haczedilen paraların niteliği değerlendirilerek hesabın havuz hesabı olup olmadığının belirlenmesi, havuz hesabı oluşturulmuş ise borçlunun haczedilmezlik şikâyetinin reddine karar verilmesi gerektiği, havuz hesabı oluşturulmamış ve hesaptaki paraların, vergi, resim ve harç niteliğinde olmaları hâlinde, haczedilemeyeceğinin kabul edilmesi gerekeceği-