3289 sayılı Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanununun 12.04.2011 tarihli ve 6215 sayılı Kanun ile değişik Ek-9 maddesinin 1. fıkrası uyarınca borçlu Türkiye Modern Pentatlon Federasyonunun mallarının Devlet malı hükmünde olup haczedilemeyeceği- Borçlu Federasyonun üçüncü kişide bulunan alacakları da haczedilemeyecek mal kapsamında olduğundan şikayetin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun istinaf yoluna başvuru dilekçesinin incelenmediği anlaşıldığından, kararın bozulması gerektiği-
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “....... namına açılmış ve açılacak bilcümle borçlu hesaplardan veya senetlerinin Bankaca iskonto ve iştirasından veya teminat alınmasından yahut yurt içi ve yurt dışı her türlü resmi daire , müessese, mahkeme ve icra dairelerine, gerçek ve tüzel kişilere, bankalara ve bankaca uygun görülecek diğer muhataplara hitaben borçlu lehine veya talimatıyla üçüncü kişiler lehine bankaca verilen teminat mektuplarından, kontragarantilerden…..adi ve müteselsil kefaletlerden ve diğer her türlü sözleşmelerden…gibi diğer her türlü sebeplerden Bankanın Merkez ve Şubelerine karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının 240.000-TL sına kadar olan borçları ile bu meblağa ilaveten ve ayrıca bu borçlarla ilgili olarak doğmuş ve doğacak akdi faizler, vekalet ücreti, icra takip ve yargılama giderleri ve temerrüt faizleri ile …” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, takibin diğer borçlusunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığının anlaşıldığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve ipoteğe konu borcun şikayete konu haciz tarihinden önce ödenmemiş olduğu sabit ve tartışmasız olduğuna göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddi yerine, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Takip dosyasından borçlunun şikayete konu taşınmazı üzerine ............ ve .............. tarihlerinde haciz uygulandığı, haciz tarihinden önce taşınmazın tapu kaydında 3. kişi T.C. ... Bankası A.Ş. lehine her türlü krediden doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masrafların teminatı olarak ........... tarihli 1. derece ipotek tesis edilmiş olup, ipotek alacaklısı T.C. ... Bankası A.Ş.'nin ............ tarihli yazı cevabında ipotek borcunun devam ettiğinin bildirildiğinin görüldüğü, o halde, şikayete konu taşınmaz üzerinde hacizden önce tesis edilen ve haciz tarihi itibari ile ipoteğe bağlı borcu ödenmeyen, zorunlu olmayan ipotek mevcut olduğu anlaşılmakla, borçlu meskeniyet şikayetinden vazgeçmiş sayılacağından ilk derece mahkemesince şikayetin bahsi geçen nedenlerle reddi gerekeceği-
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “Türkiye...Bankası A.Ş. Merkez ve Şubesi ile diğer tüm şubeleri tarafından kendisine/kendilerine açılmış ve/veya açılacak olan her türlü krediden, bankaya teminata, iştiraya veya iskontoya herhangi bir kişi tarafından verilecek borçlusu veya cirantası olduğu/oldukları senetlerden veyahut teminat cirosuyla verdiği/verdikleri senetlerden, bu sayılanlar dışında kalan her türlü sözleşmeden, kefaletinden/kefaletlerinden, haksız fiilden, sebepsiz zenginleşmeden, kanunda,…..Bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere 1.Derece 190.000,00-Türk Lirasına kadar olan alacakları ... ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığının anlaşıldığı, resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen T.C....Bankası A.Ş.'nin cevabi yazısında, kredinin konut finansmanına ilişkin olduğunu bildirmesinin sonuca etkisinin bulunmadığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin bankaya kredi borcu olduğu anlaşıldığına göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu ... ili,... ilçesi,....., 23678 ada, 3 parselde kayıtlı taşınmazın belediyeye ait hissesinin ............ tarih ve .......... yevmiye sayılı resmi senet ile dava dışı ....'ye satıldığı, şikayetçi borçlu belediye tarafından .......... tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulunulduğu, taşınmaz üzerinde şikayetçi borçlunun şikayet tarihi itibariyle tasarruf yetkisinin, dolayısıyla haczedilmezlik şikayetine ilişkin hukuki menfaatinin bulunmadığının anlaşıldığı, bu durumda; şikayet eden belediyenin taşınmazda hak sahipliği ve davada husumet ehliyeti bulunmadığı görülmekle şikayetin aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Şikayete konu taşınmaz üzerindeki ipoteğe ilişkin resmi senette yer alan; “T.C.... Bankası Bankası A.Ş. ile aramızda yapılmış ve yapılacak sözleşme taahhütleri gereği kullanmış ve kullanacak olduğum her türlü krediye karşılık 150.000,00 TL üzerinden teminat olarak T.C.... Bankası A.Ş: lehine her türlü sözleşme ve/veya taahhütlerimizde belirtilen akdi faizler ile temerrüt faizlerini…..her türlü kredi sözleşmeleri ve taahhütnamelerinden doğmuş ve doğacak her türlü borç ve masraflara karşılık……. ipotek etmeyi kabul ediyoruz” şeklindeki kayıtlar nedeniyle, söz konusu ipoteğin, borçlunun kullandığı/kullanacağı her türlü kredinin teminatı olarak tesis edildiğinin ve dolayısıyla zorunlu ipotek olmadığının anlaşıldığı, resmi senette yer alan söz konusu kayıtlar karşısında, lehine ipotek tesis edilen T.C. ... Bankası A.Ş.'nin cevabi yazısında, ipotek sözleşmesi ekinde konut finansmanı kredi sözleşmesini göndermesinin sonuca etkisinin bulunmadığı, bu durumda, ipoteğin zorunlu ipotek olmadığı ve şikayetçinin bankaya olan kredi borcunu ödemediği anlaşıldığına göre, mahkemece, meskeniyet şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hazırda borçluya ait olduğu iddia edilen yerde evrak araştırması yapılmasının usul ve yasaya aykırı olmadığı-
Borçlu vekilinin şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın haciz talebinin HMK'nun 297. maddesi gereğince incelenmediği görüldüğünden, mahkemece, borçlu vekilinin, şikayet dilekçesinde ileri sürdüğü taşkın hacze yönelik şikayeti hakkında değerlendirme yapılarak oluşacak sonucuna göre karar vermesi gerekeceği-
Kamu alacağı için “ödeme emri” çıkarılmadan ve icra takibi kesinleştirilmeden haciz uygulanması ve diğer cebren tahsil yollarına başvurulamayacağı- Avukatın müvekkilleri adına mahkeme ve icra dairelerince para yatırılmak üzere açılmış UYAP'a tanımlı olan bir hesaba haciz konulması halinde, anılan hesapta mahkemeler ve icra dairelerince davacının müvekkilleri adına yatırılan paraların yanında, davacının şahsına ait vekalet ücretleri ve bizzat yatırılan paraların da bulunabileceği dikkate alınması gerektiği- Haczedilmezlik için "fiilen mesleği için kullanılma" koşulunun varlığı aranarak, avukatın mesleğinde kullandığı bir hesabın haczedilmezliği ancak fiili durumunun tespiti ile mümkün olduğundan, haczi kabil olmayan paralar ile haczi mümkün olan paralar karıştırılmak suretiyle bir havuz hesabı oluşturulmuşsa bunun haczedilmezlik hakkından feragat olarak kabul edilmesi gerektiği-