Borçlunun şikayet dilekçesinden, ortaklığın giderilmesi davasının dava dilekçesinin tebliğ tarihinde, hacizden haberdar olunduğu anlaşıldığından, anılan tarihlere göre meskeniyet şikayetinin yedi günlük süreden sonra yapıldığı anlaşıldığından, mahkemece, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmesi gerekeceği-
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; meskeniyet şikayetine konu taşınmazın değerinin 600.000 TL olarak takdir edildiği; borçlunun, ailesi ile birlikte barınması için zorunlu olan haline münasip evi de 500.000 TL bedelle temin etmesinin mümkün olduğu belirtilmiş ise de; hale en uygun evin İstanbul'un hangi semtinden alınabileceği ve hale uygun evin nitelikleri borçlunun bakmakla yükümlü olduğu kişiler ile sosyal ve ekonomik durumun gözönüne alınarak denetime elverecek şekilde açıklanmadığından rapor bu haliyle hüküm kurmaya elverişli olmadığından mahkemece, borçlunun bulunduğu yerden daha mütevazi semt veya semtlerde, daha mütevazi koşullarda haline münasip evin değerinin belirlenmesi için denetime elverişli, somut veriler içeren rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayalı hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Belediyenin proje karşılığı borçlanma yoluyla elde ettiği gelirleri, şartlı bağışlar ve kamu hizmetlerinde fiilen kullanılan malları ile belediye tarafından tahsil edilen vergi, resim ve harç gelirlerinin haczedilemeyeceği-
Borçlunun meskeniyet iddiasını inceleme yetkisi icra müdürlüğünde olmadığından, icra müdürlüğünün, borçlunun meskeniyet iddiasını araştırmaya yönelik, kararı yerinde olmayıp alacaklının şikayetinin tamamen kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe istemin kısmen reddi yönünde hüküm tesis edilmesinin isabetsiz olduğu-
Açıkça şikayetten vazgeçilmeksizin, borcun cebri icra tehdidi altında ödenmesinin şikayeti konusuz kılmayacağı, her dava ve şikayetin, davanın açıldığı (şikayetin yapıldığı) andaki şartlara göre değerlendirileceği, borçlunun rızaen yaptığı bir ödeme bulunmayıp, dosya borcu, haciz konulan banka hesabındaki paranın gönderilmesi ile kapanmış olduğundan mahkemece, borçlunun haczedilmezlik şikayetinin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
3. kişi nezdindeki teminatın haczinin usulsüz olduğundan haciz ihbarnamesinde geçen "nakti teminatların" sözcüklerinin yer aldığı kısmın iptaline karar verilmesi ile yetinmek gerekirken, 89/1 haciz ihbarnamesinin tamamen iptaline karar verilemeyeceği-
Borçlunun görev ve sıfatının, kendisinin İİK’nun 82/1-12. maddesinde belirlenenden daha görkemli bir meskende ikamet etmesini gerektirmeyeceği, değerlendirme yapılırken en mütevazi semtlerdeki mesken fiyatlarının esas alınması gerekeceği-
Yurtdışı sigorta mercii tarafından ödenen gelir, aylık ve ödeneklerin haczi için, takibin kesinleşmiş olmasının ve -5580 s. K.'nun değişik 93. maddesinin yürürlük tarihi olan- 28.02.2009 tarihi sonrasında borçlunun haciz tarihinden önce hacze muvafakatinin arandığı- İcra kefilinin kendisi yönünden henüz takip kesinleşmeden maaş haczine muvafakat etmesinin geçersiz olduğu- Davalı olarak gösterilen şirketin davalı sıfatı bulunmadığından bu şirket yönünden davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin, mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekeceği, bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipoteklerin, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak yaptığı meskeniyet iddiasının samimi olmadığının göstergesi olarak kabul edileceği-
Taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haczedilebilmesi için, haciz tarihinde "borçlu adına kayıtlı olması"nın zorunlu olduğu- Takipte borçlu sıfatı bulunmayan üçüncü kişinin, mülkiyeti kendisine ait taşınmaza konulan haczin kaldırılmasını icra mahkemesinden şikayet yolu ile isteme hakkının olduğu- Şikayetin kabulü ya da reddi halinde tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-