Gecikmiş itirazın ön koşulunun usulüne uygun bir tebligat olduğu- Borçlunun mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanması sonuca etkili olmayacağından, şikayetçinin başvurusunun tebligat usulsüzlüğüne ilişkin şikayet olarak kabulü gerektiği- Usulsüz tebligat şikayetinin, taraflar gelmese bile gereken karara bağlanması gerektiği- Tebligatta haber verilen komşunun ismi tesbit edilmeksizin tebliğ işleminin tamamlandığı görüldüğünden, tebligatın usulsüz olduğu- Usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesine, borca ve faiz oranına itirazın ise düzeltilen tebliğ tarihine göre süresi içinde icra dairesine yapılması gerektiğine karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince, HMK. mad. 26'ya aykırı olacak şekilde talep dışına çıkılarak hüküm kurulamayacağı-  "Davanın ihbarı"na ve "davaya müdahale"ye ilişkin hükümlerin (HMK. mad. 61 vd.) şikayet (İİK. mad. 16) hakkında uygulanamayacağı-
Ek kararın ıslak imza ya da e-imza ile imzalanmadığı gibi “UYAP Evrak İşlem Kütüğü”nde, kararda hakim olarak yer alan hakim tarafından dahi evrakın onaylanmasına dair işlem yapılmadığı anlaşıldığından bahse konu ek kararın, HMK'nun 297/1. maddesi kapsamında geçerli olarak kabul edilemeyeceği- Murisin ölümü üzerine üç gün ve devamında üç ay süre ile mirasçılar hakkında takip yapılamayacağı- Vefat eden murisin mirasçılarına 3 aylık süre dolmadan yapılan takibin iptali gerektiği, buna yönelik şikayetin süresiz olarak yapılabileceği-
Şikayetçinin geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olmasının, HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta 150/4. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmeyeceği- Bu durumda, icra mahkemesince ilgililer gelmede de karar verilmesi gerektiği-
İcra mahkemesince verilen kararlar, kural olarak maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmemekle birlikte, aynı takip dosyası nedeniyle, aynı taraflar arasında ve aynı konuda daha önce verilen icra mahkemesi kararlarının, kesinleşmek koşuluyla sonraki şikayet yönünden birbirlerine karşı kesin hüküm teşkil edecekleri-
Mahkemece, taleple bağlılık ilkesi gereği borçlular vekilinin talebiyle bağlı kalınarak, yalnızca adı geçen dosyaya yönelik şikayet hakkında karar verilmesi gerekirken, talep dışına çıkılarak şikayete konu yapılmayan dosya yönünden inceleme yapılıp karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, alacaklı şirketin Hollanda uyruklu olduğu ve Hollanda devletinin Lahey Sözleşmesine taraf olması sebebi ile teminat muafiyetinin bulunduğu ve takip dayanağı belgelerin tercümesinin tamamlanabilecek eksiklik olduğu da dikkate alınarak şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisinin isabetsiz olduğu-
Şikayetçi tarafından ileri sürülen şikayet sebeplerinin gerekçesiyle birlikte tek tek tartışılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, gerekçe gösterilmeksizin şikayetin reddine karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Bir şikâyetin görülmesi ya da icranın geri bırakılması isteminin karara bağlanabilmesi için ortada derdest bir icra takibi olması gerektiği-
İcra mahkemeleri kararları kendi aralarında kesin hüküm oluşturacağı- Aynı konu, aynı taraf ve aynı sebebe dayalı olarak derdest bir itiraz dosyasının bulunması halinde istemin reddine karar verilmesi gerektiği-