Valilik Devir,Tasfiye ve Paylaştırma Komisyonu Başkanlığı karar tutanağına göre ... Belediyesinin ulaşım borçlarından dolayı sorumluluğun MESKİ'ye ait olduğuna oybirliğiyle karar verildiği anlaşıldıından, şikayetçi ... Belediye Başkanlığının borçlu olmadığına yönelik şikayetinin kabulü ile yetinilmesi gerekirken, Büyükşehir Belediye Başkanlığının takip konusu borçtan sorumlu olduğuna dair karar verilmesinin hatalı olduğu-
Daha önce kesin hükümle karara bağlanan icra mahkemesi dosyalarındaki talepler ile temyiz incelemesine konu dosyadaki talepler, şikayet sebepleri ve taraflar aynı olduğundan, mahkemece şikayetin HMK. mad. 114/1-i uyarınca kesin hüküm nedeniyle reddi gerektiği-
Takip dayanağı ilamda "Euro ve USD" üzerinden hükmedilen asıl alacaklar icra takibine konulmuş olup, borçlu her iki alacak kalemi yönünden de faiz itirazında bulunmuş, Mahkemece, sadece Euro alacağına ilişkin faiz yönünden icra emrinin düzeltmesine karar verilmiş olduğundan, USD üzerinden talep edilen alacağın faizine yönelik itiraz hakkında açıkça hüküm kurulması gerektiği-
Haciz, şikayete konu ödeme emirlerinin tebliğ tarihine göre takibin kesinleşmesinden sonrasına ilişkin ise de; usulsüz tebligat şikayetleri nedeniyle haczin geçerli olup olmayacağının, tebligat usulsüzlüğü şikayeti üzerine verilen kararın kesinleşmesi ile açıklık kazanacağı- Mahkemece usulsüz tebligat şikayetine konu olan aynı mahkemenin dosyasında verilen kararın kesinleşmesinin beklenmesi gerektiği-
Bilirkişi incelemesi yaptırılması için gerekli olduğu belirtilerek 05.08.2014 tarihli tensip zaptının 13. bendi ile borçlu tarafça yatırılması istenen avans, delil avansı niteliğinde olduğu, şikayet başvurusu yapılırken, borçlu tarafça dosyaya 140 TL avans yatırıldığı, delil avansı niteliğinde olan bilirkişi ücreti için, dosyada bulunan avans miktarı gözönünde bulundurularak eksik kalan miktar yönünden borçlu tarafa süre verilmesi, eksikliğin bu şekilde giderilmesi gerekirken dosyada bulunan avans miktarı dikkate alınmadan belirlenen miktar için borçlu tarafa süre verilerek sonuca gidilmesinin doğru olmadığı-
Dava dilekçesinin hakim tarafından havale edildiği tarih itibariyle davanın yasal beş günlük süresi içerisinde açıldığı anlaşılmakla, davanın süresinde açıldığının kabulü ile işin esasının incelenmesi gerekeceği-
Haciz ihbarnamelerinin, muhatabın, vatandaşı olduğu devlete ait yabancı dile çevrilerek gönderilmesine gerek bulunmadığı- Tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğünün, ancak ilgilisi tarafından, yedi günde şikayet yoluyla ileri sürülmesi gerektiği- İcra müdürlüğünce tebligatın usulsüz olduğuna karar verilemeyeceği- İcra müdürü kendi verdiği karardan dönemez ise de, daha önce verdiği kararın dosya kapsamı ve yasa hükmüne uygun olmadığını fark edip, onun yerine yasaya uygun olan kararı vermesine engel bir düzenlemenin de bulunmadığı- Şikayet dilekçesinde öne sürülmeyen hususların, sonradan ileri sürülmesi halinde, icra mahkemesince, kamu düzenine ilişkin olması nedeniyle re’sen gözetilecek hususlar dışında incelenmesinin mümkün olmayacağı-
İcra mahkemesinin evrak üzerinden inceleme yaparak, tebligatın usulüne uygun olduğunu tespit etmesi nedeni ile şikayetin reddine karar vermesinde usulsüzlük bulunmadığı-
Bilirkişi incelemesinin yaptırılması için gerekli olduğu belirtilerek 24.12.2014 tarihli tensip zaptının 7-8-9. bendi ile borçlu tarafça yatırılması istenen avansın, delil avansı niteliğinde olduğu, bu avansın yatırılmamasının sadece o delile dayanmaktan vazgeçme sonucunu doğuracağı, bu halde, Mahkemece verilen kesin süre içerisinde delil avansının yatırılmamasının o delilden vazgeçilmiş sayılacağı anlamına geldiği değerlendirilerek şikayet dilekçesinde ileri sürülen ve bilirkişi incelemesi gerektirmeyen şikayet nedenleri üzerinde durulması, hasıl olacak kanaate göre bir karar verilmesi gerekirken bilirkişi ücretinin gider avansı olduğundan yola çıkılarak şikayetin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesinin doğru olmadığı-
Şikayetçi 3. kişi vekili dilekçesinde; hukuk bürosunun bulunduğu binada çıkan yangın sebebiyle binaya girişin tüm gün mümkün olmadığını ve bu sebeple haciz ihbarnamesine karşı süresinde itirazda bulunamadığını belirttiğinden, başvurusunun, "gecikmiş itiraz" olarak değerlendirilmesi gerektiği-