Faize ilişkin ilama aykırılık şikayetinde mahkemece, tarafların bildirdiği bankalardan hakkın doğumu tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde bankalarca mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı sorularak, gelen yazı cevaplarından birer yıllık devre başlangıcındaki en yüksek faiz oranı esas alınarak ek rapor tanzimi için dosyanın yeniden bilirkişiye tevdii sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Uyap üzerinden yazılıp elektronik imza ile imzalanan nihai karar ile hakim davadan el çektiği halde, kararın yeniden yazılarak ıslak imza ile imzalanması sonucunda aynı tarihli, aynı esas ve karar numaralı iki ayrı kararın verilmesinin, kararın infazında tereddüt yaratacağı gibi, yargıya olan güvenin de sarsılmasına neden olacağı açık olduğundan, mahkemece; dosya kapsamı dikkate alınarak, birbiriyle farklı kararlarla bağlı olmaksızın taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında belirtildiği açık, infazda şüphe ve tereddüt uyandırmayacak biçimde, usul ve yasaya uygun gerekçeli karar oluşturulması için mahkeme kararının bozulması gerektiği-
Görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi hâlinde, taraflardan birinin, (…) süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten; kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde kararı veren mahkemeye başvurarak, dava dosyasının görevli ya da yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmesi gerekeceği, aksi takdirde, bu mahkemece davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği-
Mahkemece HMK.'nun 297. maddesinde düzenlenen mevzuata uygun hüküm fıkrası yerine sadece "Davanın kabulüne" şeklinde hüküm kurmakla yetinildiğinden, yasanın öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı için mahkemece yapılacak işin; dilekçedeki istemler dikkate alınarak infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve anlaşılır bir biçimde ve yasanın aradığı nitelikleri haiz bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
Mahkemece, borçlunun yetki itirazının incelenerek kabul edilmesi halinde HMK'nun 19/3 maddesi gözetilmek suretiyle ve de taleple bağlı kalınarak ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği yer icra müdürlüğünün yetkili olduğuna karar verilmesi gerekeceği-
Borcun ve takibin muhatabı T.C Ziraat bankası olduğundan şikayet eden Tasfiye Halinde Emlak Bankasının dava açmakta hukuki yararı olmadığı-
İlamda hükmedilen ücret alacaklarına uygulanacak en yüksek mevduat faizi oranının tespiti için, tarafların bildirdikleri bankalardan hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranının sorulması, hakkın doğum tarihinden itibaren takip tarihine kadar istenebilecek faiz miktarının bilirkişiye hesaplattırılması gerektiği- Merkez Bankası faiz tablosu, fiilen uygulanan değil uygulanması muhtemel olan en yüksek mevduat faiz oranlarını göstermekte olduğundan buna göre hesap yapılmasının hatalı olduğu-
Yasa'nın öngördüğü anlamda oluşturulmuş bir hüküm bulunmadığı için mahkemece yapılacak işin; dilekçedeki istemler dikkate alınarak infazda tereddüt oluşturmayacak şekilde açık ve anlaşılır bir biçimde ve yasanın aradığı nitelikleri haiz bir karar verilmesinden ibaret olduğu-
İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer gösterildiği- Taşınmazın ihale edilmesinden sonraki bir tarihte şikayetçi borçlu tarafından icra mahkemesinde öne sürülen, "ihale konusu taşınmazların KDV.den muaf olduğu halde %18 KDV.li olarak satılmak istenip bu yönde satışa hazırlık işlemleri yapıldığını, satışın durdurulması" talebini içeren iddiaların, adı geçen taşınmaz yönünden, ihalenin feshi talebi olarak nitelendirilmesi gerekeceği- İhalenin feshi isteminin duruşma açılıp, taraf teşkili sağlandıktan sonra incelenmesi gerektiği-
HMK. mad. 297/1-c uyarınca, bir gerekçeli karar mevcut değil iken, tashih şerhiyle bu usuli eksikliğin giderilmesinin olanaksız olduğu-