Alacaklı tarafından ölü kişinin mirasçısı yerine ölü kişi hakkında takip yapılması, maddi hataya ve kabul edilebilir bir yanılgıya dayalı olup, dürüstlük kuralına da aykırı olmadığından alacaklının HMK'nun 124/3-4. maddesi uyarınca taraf değişikliği yapmak suretiyle bu yanlışlığı düzeltmesinin mümkün olduğu-
Şikayetçinin, dilekçesindeki imzanın, şirket yetkilisine ait olmadığını iddia edildiğinden, dilekçedeki imza yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği, ilgisi olmayan takibe dayanak senet üzerinde imza incelemesi yapılmasının hatalı olduğu-
Mahkemece, itiraz dilekçesi ekindeki vekaletnamede yer alan T.C. Kimlik Numarası üzerinden araştırma yapılması ve sonuç alınamaması halinde borçlu (asile) tebligat gönderilerek verilecek kesin süre içerisinde yapılan işlemlere icazeti olup olmadığının bildirilmesinin istenilmesi, icazetinin olduğunun bildirilmemesi halinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 77/1. maddesi kapsamında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Borçlunun, borçlu vekilinin ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği, bonodaki imzanın müvekkiline ait olmadığı ve borcun olmadığı şeklindeki icra mahkemesine başvurusu; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, aynı Yasa'nın 18/3. maddesi gereğince; şikayetin incelenmesi konusunda duruşma yapılmasına gerek olup olmadığı hususu icra mahkemesinin takdirine bırakılmış ise de, somut olayın özellikleri göz önüne alındığında icra mahkemesinin takdirini duruşma açılması yönünde kullanması, tarafların iddia ve delilleri toplanarak varılacak sonuç çerçevesinde karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin adreste bulunmadığının tespiti yapılmadan doğrudan çalışanına yapılan tebligatın usulüne uygun olmadığı-
İhalenin feshi davalarında davayı kabulün sonuç doğurması için, borçlu tarafından yapılan şikayette hem alacaklı hem de ihale alıcısının davayı kabul etmesi gerektiği-
Borçlu vekilinin icra mahkemesine başvurusunda; yapılan itiraz doğrultusunda, işlemiş ve işleyecek faizin yıllık %10’unu aşan kısmına yapılan itirazın kabulü ile icra müdürlüğünün 10/06/2014 tarihli işleminin kaldırılmasına karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece, “taleple bağlılık ilkesi” dikkate alınmaksızın, talebi aşar şekilde işlemiş faiz kaleminin iptaline ve takip tarihi itibariyle avans faiz oranının 11,75 oranından başlamak üzere değişen oranlarda uygulanmasına karar verildiği anlaşıldığından, mahkemece, borçlunun itirazının, işlemiş ve işleyecek faizin yıllık %10’u üzerinde kalan kısmına yönelik olduğu nazara alınarak, konusunda uzman bilirkişi marifeti ile inceleme yaptırılıp, takipte uygulanması gereken işlemiş ve işleyecek faiz miktarının tespiti konusunda denetime ve hüküm kurmaya elverişli rapor tanzimi ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Asıl borçlu ek takip talebi ile takibe dahil edildiğinden, mahkemece, ipotek veren şahsın “ipotek akit tablosunun kayıtsız, şartsız ve muaccel olan bir para borcu içermediğinden ödeme emri yerine icra emri gönderilmesinin doğru olmadığı” yönündeki iddiası hakkında karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; alacaklının itirazın kaldırılması isteminin kısmen kabul edildiği ve borçlunun kendisini bir vekille temsil ettirdiği halde borçlu yararına 6100 sayılı HMK’nun 323. ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 11/3. maddesi gereğince vekalet ücretine hükmedilmemesinin isabetsiz olduğu-
Kısa kararda, tazminata da hükmedilmesine karşın, gerekçeli kararda, tazminata yer verilmemesinin çelişki oluşturacağı-