Duruşma açılmak suretiyle inceleme yapılması ve delillerin değerlendirilerek sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinden inceleme yapılarak karar verilmesinin doğru olmadığı-
Borçluların, takibe konu çek hakkında çek bedelinin ödenmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesine rağmen icra takibi başlatılmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek takibin iptali isteminin şikayet niteliğinde olup İİK.'nun 16. maddesinde tazminat öngörülmediği halde borçlular aleyhine tazminata hükmedilmesi isabetsiz olduğu-
Takibe konu senette yer alan imzaya itiraz edilmesi durumunda, "imzanın borçluya ait olduğunu" kanıtlama külfetinin alacaklıya ait olduğunun gözetilmesi ve ispat yükünü ters çevirecek bir uygulamaya gidilmemesi gerektiği- Takibe dayanak bono üzerinde yaptırılan imza incelemesi sonucunda, “imzanın, borçlu şirketin yetkilisinin eli ürünü olmadığının tespit edildiğinin bildirildiği’, anılan rapora alacaklı vekili tarafından itiz edilerek vekaletnamede yer alan borçlu imzasının mukayese alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmasının talep edildiği görüldüğünden, mahkemece ispat yükünün alacaklıda olduğu kuralı nazara alınarak alacaklı tarafından ibraz edilen vekaletnamenin mukayeseye esas alınmak üzere usulünce yeniden rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
İcra dairesinin tedbir kararını uygulayan "memur" sıfatı ile görev yapmakta olması halinde, icra memurunun tedbir hususundaki işlemlerinden dolayı şikayetlerin tedbir kararını veren mahkemeye yapılması gerektiği-
Mahkemece, şikayetin kısmen kabulüne karar verilmesine rağmen borçlu lehine vekalet ücretine karar verilmesinin doğru olmadığı, ne var ki yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediği-
Mahkemece, borçlunun dilekçesinde ileri sürdüğü borca itirazı da incelenerek bu talebi konusunda HMK.'nun 297. maddesinde belirtilen ilkelere göre olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru nedenleri arasında takip sonrası işleyecek faiz oranına ilişkin itirazının da bulunduğu, İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu olumsuz bir kararın verilmediği, mahkemece, bu husus da incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Borçlu vekilinin İcra Mahkemesi’ne başvuru nedenleri arasında takip sonrası işleyecek faiz oranına ilişkin itirazının da bulunduğu, İcra Mahkemesi'nce bu konuda olumlu olumsuz bir karar verilmediği, mahkemece, bu husus da incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu doğrultusunda istemin kabulüne karar verilmesi gerekirken, belli bir miktara ilişkin olmayan itiraz hakkında kısmen kabul, kısmen ret kararı verilerek borçlu aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesi bozma nedeni ise de yapılan bu yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediği-
Mahkemece, takip dosyası dikkate alınarak, alacaklı sıfatı bulunan kişi duruşmaya dahil edilerek yapılan imzaya ve borca itiraza ilişkin uyuşmazlıkta yargılama sonucunda karar verilmesi gerekirken takipte taraf olmayan ve davalı olarak gözüken kişinin varlığı ile davanın sonuçlandırılmasının HMK.'nun 114. maddesine aykırı olduğu-