Aktif husumet ehliyetine ilişkin şikayetin mahkemece re'sen dikkate alınacağı ve bu konudaki şikayetin süreye tabi olmadığı- İtiraz edilmesi nedeniyle icra takibinin durmuş olmasının borçlunun şikayet hakkını ortadan kaldırmayacağı, alacaklılar tarafından itirazın iptali davası açılmış olmasının da mahkemece istemin esasının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Bozma ilamında, açıkça; “...tanzim yeri bulunmadığından senedin kambiyo vasfına sahip olmadığı, ... İİK'nun 170/a maddesi uyarınca takibin iptaline karar verilmesi gerektiği” belirtilmiş olup icra mahkemesince, bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen davacının takip dosyasını ödeme suretiyle kapattığı gerekçesi ile konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinin hatalı olduğu- Bozma ilamı doğrultusunda işlem yapılması ve borçlu hakkındaki takibin bozma ilamı doğrultusunda iptaline hükmedilmesi gerektiği-
Kamu düzenine ilişkin olan 20. madde hükmünün yargılamanın her aşamasında re'sen nazara alınması gerekeceği- Alacaklı vekilinin, iki haftalık süreden sonra icra dosyasının yetkili icra müdürlüğüne gönderilmesi için talepte bulunması durumunda mahkemece, HMK. mad. 20 uyarınca re'sen takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekeceği-
Yenileme emri ve borç bildirim muhtırasının borçluya tebliğ edilmesi üzerine, borçlu, itfa itirazı ile birlikte yenileme emrinde bildirilen faiz miktarının fahiş olduğunu ileri sürerek ödeme emrinin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurduğundan, faize ilişkin şikayeti hakkında herhangi bir inceleme yapılmamış olmasının HMK'nun 297. maddesi hükmüne aykırı olduğu-
Alacaklı vekilinin, icra dosyasının yetkili icra müdürülüğüne gönderilmesi için iki haftalık kesin süreden sonra başvurması karşısında, HMK. mad. 20 uyarınca takibin açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği, aleyhe bozma ilkesinin kamu düzenine ilişkin bu durumda dikkate alınmayacağı-
Kararın gerekçe kısmında; davanın reddine karar verilmesi yönünde kanaat oluşmasına rağmen, davanın kabulüne karar verilerek, mahkemece, kararın gerekçe kısmı ile hüküm fıkrası arasında uyumsuzluk olacak şekilde sonuca gidilmesinin isabetsiz olduğu-
İhalenin feshi davasında hasım yanlış gösterilse veya hiç gösterilmese bile davanın reddedilmemesi gerektiği, borçlunun açtığı halenin feshi davasında doğru hasım olan alacaklı ve ihale alıcısı davaya dahil edilerek yargılamaya devam edilmesi gerektiği- Kıymet takdirine itiraz üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde, icra mahkemesi kararının, ihalenin feshinin istenmesi sırasında incelenmesinin mümkün olduğu- Mahkemenin, bu halde ihale konusu taşınmazın kıymetini yaptıracağı keşif ve bilirkişi incelemesi ile tespit ettirdikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar vereceği- Satışa esas alınan kıymet takdirinin yapıldığı tarih itibariyle tespit edilecek değerinin, ihalede esas alınan muhammen bedelin üzerinde olması halinde, ihalenin feshine, muhammen bedelin altında olması halinde ise, ihalenin feshi isteminin reddine karar verilmesi gerektiği-
Usulsüz tebligata ilişkin şikayetin duruşmalı olarak incelenmesinde zorunluluk bulunduğu-
Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesinin bile haczin kaldırılması sonucunu doğurmayacağı- Tescil kararı hacizden sonra kesinleştiğinden ve bu kararda tapudaki hacizlerin kaldırılması yönünde bir hüküm de bulunmadığından, "haczin kaldırılması" isteminin ancak 3. kişinin genel mahkemede açacağı davada tartışılabileceği- İcra mahkemesi kararlarının, maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeseler de, kendi aralarında kesin hüküm oluşturdukları- Kesin hüküm oluşturan bir mahkeme kararının varlığı halinde dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddedilmesi gerektiği- İcra Hukuk Mahkemesi kararının kesinleşip kesinleşmediği araştırılarak, eldeki şikayet yönünden kesin hüküm oluşturup oluşturmadığının değerlendirilmesi gerektiği-
Şikayetçiler bir vekil ile temsil edilmedikleri halde, mahkemece, alacaklı aleyhine vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-