İcra mahkemesinin (tetkik merciinin), «konusu», «borçlusu» ve «vekili» aynı pek çok dosyada, alacaklı vekili için ücret takdir ederken Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 4. maddesi hükmünü gözönünde bulundurması gerekeceği–
Takibin vekil tarafından yapılmış olması halinde, borçlu tarafından açılacak «borca itiraz» davasına ait duruşma davetiyesinin alacaklıya değil, alacaklı vekiline gönderilmesi gerekeceği–
Takibin yapıldığı icra dairesinin yetkili bulunmadığının -alacaklının, borçlunun yetki itirazını kabul etmesi veya icra mahkemesinin (tetkik merciinin), alacaklının bu konudaki «itirazın kaldırılması» talebini reddetmesi suretiyle- anlaşılması halinde, yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi ve oradan borçluya yeniden ödeme emri gönderilmesi gerekeceği–
İcra mahkemesince «taraflar arasındaki temel ilişkiden doğan borcun zamanaşımına uğradığına» dair verilen kararın maddi anlamda kesin hüküm teşkil etmeyeceği–
İmzasını inkâr etmiş olan borçlunun, imza incelemesine esas teşkil etmek üzere duruşmada oturarak ve ayakta imzalarının alınması gerektiği–
Duruşma davetiyesine «duruşma saatinin 2.30’da olduğu»nun yazılmış olmasının, davetiyeyi hükümsüz hale getireceği–
Tebliğ masrafı verilmeden mazeret dilekçesi veren vekilin, sonraki duruşmaya gelmemesi–
Yetki itirazının kabulü halinde, esasa ait itirazların, yetkili icra mahkemesince (tetkik merciince) inceleneceği–
Prim alacaklısı SSK.nun, ihalenin feshini isteme hakkına sahip olmadığı–
Borçlunun haciz (ya da; ihtiyati haciz) sırasındaki ikrarının geçerli olup, borçluyu bağlayacağı, borçlunun bu ikrarından -«ikrarın baskı altında yapıldığı» iddiası ile- dönemeyeceği–