İcra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) duruşma sırasında borçlunun ölmüş olduğunun anlaşılması halinde, alacaklıya «takibi tereke hakkında devam ettirilmesi» ya da «muris hakkındaki takibi mirasçılara yöneltmesi» için işlem yapmak üzere, «konusu kalmayan itirazın kaldırılması isteminin reddine» karar verilmesi gerekeceği–
İcra dairesine yapılan itirazın geçerli bir imza inkârı niteliğinde olmaması halinde, takibin kesinleşeceği, alacaklının bu durumda icra mahkemesinden (tetkik merciinden) «itirazın geçici olara kaldırılması»nı istemesinin gereksiz (ve geçersiz) olup, reddedilmesi gerekeceği–
Tebliğ belgesindeki (zarfındaki) imzanın inkarı halinde, o meşruhatı veren tebliğ memuru dinlendikten sonra, gerekirse imza incelemesi de yapılarak uyuşmazlığın (şikayetin) çözümlenmesi gerekeceği-
Usulsüz tebligata ilişkin şikayetlerin, evrak üzerinde inceleme ile yetinilerek çözümlenebileceği–
«Taşınmazın teslimi»ne (ve «elatmanın önlenmesi»ne) ilişkin ilâmların infazına yönelik şikâyetlerin, yerinde keşif yapılarak, asıl adva sırasında keşifte dinlenen bilirkişiler ve ilâma dayanak krokiyi çizen fen memuru da mümkünse hazır bulundurularak, mümkün değilse yeniden tayin edilecek bilirkişi vasıtasıyla infazın yapılmasında hatalı bir işlem bulunup bulunmadığının araştırılması gerekeceği–
İcra mahkemesinin (tetkik merciinin), daha önce şikâyet üzerine verdiği kararı, taraflardan birisinin başvurusu üzerine ortadan kaldıramayacağı (Aynı konuda, önceki kararına ters bir karar veremeyeceği)–
Kesin nitelikte olmayan bilirkişi raporuna göre karar verilemeyeceği, yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekeceği–
İpoteğin «kesin (ana para) ipoteği»mi, «üst sınır (teminat) ipoteği»mi olduğunu belirlemek için, sadece ipotek akit tablosundaki sözcüklere bakılamayacağı, taraflar arasındaki ilişkinin hukukî niteliğinin -sözleşme, ihtarname vb. belgeler incelenerek- araştırılması gerekeceği–