İcra mahkemesinden (tetkik merciinden) «ödeme emrinin iptali»nin istenmiş olması halinde, «takibin iptaline» karar verilemeyeceği–
“Şikayetin reddine” ilişkin icra mahkemesi kararının “tavzih” yolu ile ortadan kaldırılamayacağı –İİK. mad. 363’de öngörüldüğü oranda- temyiz konusu yapılabileceği–
Genel mahkemede açılan olumsuz tesbit davası ile icra mahkemesindeki (tetkik merciindeki) şikâyete ilişkin dava dosyasının birleştirilemeyeceği–
İcra müdürünün -icra hakimi yerine geçip- kendi işlemini -hatalı dahi olsa- iptal edemeyeceği–
İtirazın kesin (veya geçici) olarak kaldırılması duruşması sonucunda maktu avukatlık ücreti yerine nisbi avukatlık ücretine hükmedilemeyeceği–
Hakimin, başvurunun kapsamına göre, hukuki değerlendirmeyi yapıp, isteğe uygun yasa maddesine göre karar vermek zorunda olduğu–
İİY. mad. 135 uyarınca yapılan «tahliye emrine itiraz» (şikayet) niteliğindeki başvurunun icra mahkemesinde (tetkik merciinde) duruşmalı olarak incelenebileceği–
Borçlu tarafından «şikâyet» adı altında yapılan başvurunun, hukukî niteliği gereği «itiraz» olarak değerlendirilebileceği çünkü, yapılan başvuruyu nitelendirmenin hakimin görevi olduğu–
Borçlunun değişik imzalar atmasının, kriminalistik yönden inceleme yapılmasını engellemeyeceği–
Takipte istenen faiz miktarına (ve oranına) yönelik başvurunun «şikayet» olmayıp «itiraz» olduğu— (Not: Yüksek mahkeme, takipten sonra işleyecek olan faiz oranı bakımından 2007 yılından itibaren bu görüşünü değiştirerek, borçlunun işleyecek faize yönelik başvurusunun itiraz niteliğini taşımayıp şikayet niteliğini taşıdığını belirtmeye başlamıştır)