Borçluların icra mahkemesine başvuruları İİK.nun 16. maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olup, şikayetçi borçluların geçerli bir mazeret bildirmemiş ve duruşmaya gelmemiş olmalarının, HMK'nun 150/1. maddesine göre dosyanın işlemden kaldırılmasını ve sonuçta 150/5. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini gerektirmeyeceği-
İcra Müdürlüğünün ihale sonucu alınan araçlara ilişkin olarak, % 1 alınması gereken KDV' nin %18 oranında hesap edilerek fazla tahsil edildiği olayda iadesine ilişkin davanın adli yargı yerinde görülmesi gerekeceği-
Takibin iptali veya taliki istemiyle yapılan başvurunun icra mahkemesince verilen ara karar ile reddedildiği- Bu ara karar ihtiyati tedbir niteliğinde olmadığından İİK’nun 365/3. maddesi gereğince istinaf isteminin reddinin isabetli olduğu-
Şikayetçi tarafından açıkça şikayetten vazgeçilmedikçe dosya borcunun ödenmiş olmasının, icra mahkemesince usulsüz tebligata ilişkin şikayetin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Davanın esasıyla ilgili olarak, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, duruşma yapılmadan karar verileceği-
Usulsüz tebligat şikayetine ilişkin yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamayacağı-
İlamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenemeyeceği- İlk derece mahkemesince kurulan hükümde; "Davacının davasının kabulü ile takibin davacı yönünden kısmen iptaline ve icra emrinde davacının sorumlu olacağı alacak miktarlarının ... bilirkişi raporuna göre düzeltilmesine ve takibin davacı yönünden bu miktarlar üzerinden devamına, bilirkişi raporunun karara eklenmesine" şeklinde hüküm kurulduğu, anılan ilamın hüküm kısmının, bu haliyle şüphe ve tereddüte yer vermeyecek biçimde açık ve infaza elverişli olmadığı-
Kişinin kayyum olarak atamasından sonra şirketin iflası halinde, müflis şirket adına kayyumun yaptığı feragatin geçersiz olduğu-
Mahkemece delil avansının yatırılmadığı, bu nedenle davanın kanıtlanamadığı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş ise de, süreye ilişkin ara kararda sürenin “kesin” olduğunun belirtilmediğinin ve verilen sürede ara karar gereğinin yerine getirilmemesinin sonuçlarının açıklanmadığının görüldüğü, kesin sürenin sonuç doğurabilmesi için usulünce ve eksiksiz olması gerekeceğinden, ilk derece mahkemesince, HMK'nun 324. maddesi kapsamında delil avansının yatırılması için (avansın hangi işlere ilişkin olduğunun, hangi iş için ne miktar avans yatırılacağı açıkça belirtilerek ve kesin sürenin sonuçları hatırlatılarak) borçluya usulüne uygun süre verilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece; şikayetin niteliği itibariyle duruşma açılarak, şikayete konu ........ Bankası ................ no'lu hesaba ilişkin ayrıntılı hesap dökümü getirtilerek, haciz tarihinden altı ay öncesine kadar yatan paraların mahiyeti ve kaynağı belirlenmek suretiyle, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-