İlamın infaz edilecek kısmının «hüküm bölümü» olduğu, bu bölümün aynen infazı gerektiği, dar yetkili icra mahkemesi hakiminin, ilamın infaz edilecek kısmını (hüküm fıkrasını) yorum yoluyla belirleme yetkisine sahip olmadığı-
Ceza mahkemesinde takip konusu senetle ilgili olarak alacaklı hakkında “sahtecilik davası” açılmış olması ve borçlu tarafından bu ceza davasına müdahale edilip senedin iptalinin istenmiş olması halinde, senedin dava sonuçlanıncaya kadar hiçbir işleme konu yapılamayacağı–
«Kısa karar»la, «gerekçeli karar» arasında çelişki bulunması halinde -10.4.1992 T. ve 7/4 sayılı İçt. Bir. K. gereğince- çelişkinin giderilmesi için, eski kararla bağlı olmaksızın yeniden karar verilmesi için, icra mahkemesi kararının bozulması gerekeceği–
HUMK. 76’ya (şimdi; HMK. 33'e) göre hukuki nitelendirmeyi yapmak hakimin görevi olduğundan, dilekçede «gecikmiş itiraz»dan bahsedilmiş olmasının, uyuşmazlığın «usulsüz tebligat nedenine dayalı şikayet» olarak algılanıp çözüme kavuşturulmasına engel teşkil etmeyeceği–
«Şikayet» niteliğinde olan «ihalenin feshi» duruşmalarına, iki tarafında gelmemesi halinde İİK. 134/II’deki özel hüküm nedeniyle HUMK. 409 (şimdi; HMK. 150) hükmünün uygulanamayacağı–