Davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasının gerekeceği-
İlamın hüküm bölümünde ‘… davalıdan alınarak davacıya ödenmesine’ karar verilmiş olmakla, kararda "borçluların müteselsilen sorumlu oldukları" yönünde bir açıklama olmadığından, borçluların, ilamda yazılı miktardan eşit oranda sorumlu tutulacakları-
Feragat beyanı, etkisini, onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile göstereceğinden icra mahkemesi kararının, borçlu şirket temsilcisinin feragatı hakkında bir karar verilmek üzere bozulması gerekeceği-
Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmedikleri, tarafları ve konuları aynı olan kararların, kesinleşmesi koşuluyla, birbirlerine karşı (önceki kararın sonrakine karşı) “kesin hüküm” teşkil edeceği-
Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmedikleri, tarafları ve konuları aynı olan kararların, kesinleşmesi koşuluyla, birbirlerine karşı (önceki kararın sonrakine karşı) “kesin hüküm” teşkil edeceği- Köyün malvarlığından kaynaklanan akar niteliğindeki özel gelirlerinin haczi mümkün olduğundan, önceki icra mahkemesi kararının tarihinden sonra hesaba giren paralar yönünden kesin hüküm oluştuğunun söylenemeyeceği ve bu durumda mahkemece haciz konulan banka hesabına ilişkin hesap ekstreleri getirtilip, gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, hesaptaki paraların niteliği tesbit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-
Şikayetin HMK’nun 118. maddesinde yazılı “dava” niteliğini taşımadığı; bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması gerekmeyeceği-
Mahkeme yazı işleri müdürünün veya kaleminin, temyiz harcı veya giderini tamamlaması için temyiz edene süre vermesi usule aykırı olup, mahkeme yazı işleri müdürünün veya kaleminin vermiş olduğu süre üzerine temyiz harcını veya giderini ödememiş olan tarafın, temyiz talebinden vazgeçmiş sayılamayacağı-
Şikayet dilekçesinde şikayetçi adının yanlış yazılmış olması, borçlunun şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar yapılabileceğinden onama kararının kaldırılarak mahkemesine öncelikle feragat hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Yenileme haczi ile, borçlunun yeniden meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının doğmuş olacağı-