Faizin niteliğini tespit etmek icra mahkemesinin görevi dahilinde olmayıp alacağın varlığını tespitinin yargılamayı gerektireceği-
İcra mahkemesine şikayet yoluyla yapılmış olan başvurularda; taraflar gelmeseler bile mahkemece gereken kararın verilmesi gerekeceği; mahkemece önce “dosyanın işlemden kaldırılması” na, sonra da “davanın açılmamış sayılması” yönünde karar verilemeyeceği-
Davayı kabulün, karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı, kabul beyanının etkisini, onu yapanın tek yönlü iradesi ile göstereceği-
İhale kesinleşmeden İİK’nun 135. maddesine göre taşınmazda oturan kişiye tahliye emri gönderilemeyeceği- İhale yapıldıktan sonra takibin iptal edilmesinin, kesinleşen ihalenin hüküm ve sonuçları üzerinde herhangi bir etkisi olmayacağı-
“İstihkak” ve “şikâyet” in, süre, harç, yargılama prosedürü ve temyiz imceleme yeri yönünden farklı usule tabi olduklarından, icra mahkemesince “istihkak” ve “şikayet” in birleştirilerek değil, ayrı ayrı görülmeleri gerekeceği-
İİK’nun 82/12. maddesi uyarınca mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu; bu şikayet, kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından, aynı Kanun’un 16/I maddesi gereğince; “bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde” icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-
Mahkemece duruşma açılmasına karar verilmiş olmakla taraflara usulüne uygun bir tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan gıyapta yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmasının usulsüz olduğu-
Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmedikleri, tarafları ve konuları aynı olan kararların, kesinleşmesi koşuluyla, birbirlerine karşı (önceki kararın sonrakine karşı) “kesin hüküm” teşkil edeceği-
Aynı gayrimenkulün bir icra müdürlüğünce ihale ile satılmasından sonra başka bir icra müdürlüğü tarafından da ihale yoluyla başka birine satılması durumunda, uyuşmazlığın TMK. mad. 1024 vd. uyarınca yolsuz tescilin terkinine ve tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı-