Şikayetin HMK’nun 118. maddesinde yazılı “dava” niteliğini taşımadığı; bu nedenle şikayet dilekçesinin HMK’nun 119. maddesinde yazılı şartları taşıması gerekmeyeceği-
Mahkeme yazı işleri müdürünün veya kaleminin, temyiz harcı veya giderini tamamlaması için temyiz edene süre vermesi usule aykırı olup, mahkeme yazı işleri müdürünün veya kaleminin vermiş olduğu süre üzerine temyiz harcını veya giderini ödememiş olan tarafın, temyiz talebinden vazgeçmiş sayılamayacağı-
Şikayet dilekçesinde şikayetçi adının yanlış yazılmış olması, borçlunun şikayetinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği-
Davadan feragat, hüküm kesinleşinceye kadar yapılabileceğinden onama kararının kaldırılarak mahkemesine öncelikle feragat hakkında bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Yenileme haczi ile, borçlunun yeniden meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının doğmuş olacağı-
Borçlunun duruşmada, haciz yapılmasını engellemek amacıyla dosya borcunu ödediğini beyan etmesi de dikkate alınarak itirazın esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekeceği-
Davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekeceği-
Davayı kabul geniş kapsamlı bir beyan olup, kabulün geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı olmayıp, hüküm kesinleşinceye kadar beyan edilebileceğinden icra mahkemesince alacaklı vekilinin kabul beyanı hakkında bir karar verilmek üzere mahkeme kararının bozulması gerekeceği-
İhaleye konu taşınmazın, satış vaadi sözleşmesine dayanılarak borçlu adına kayıtlı payın iptali ile üçüncü kişi adına tapuya tesciline karar verildiği, alacaklı vekilinin açtıkları davayla, üçüncü kşiye satış vaadi sözleşmesi yoluyla yapılan tasarrufun iptali ile alacaklıya haciz ve satış isteme yetkisi verildiği, anılan taşınmazın satışını bu yetkiye dayanarak istediği, tasarrufun iptali davası açmayan alacaklının ise alacağa mahsuben ihaleye katılamayacağı, iptal davası açan alacaklının İİK. 'nun 133. maddesinin uygulanması gerektiği yönündeki şikayetlerinin kesinleştiği- İcra mahkemesi kararları kesin hüküm niteliğinde değil ise de, kesinleşen bir icra mahkemesi kararının, aynı konudaki diğer bir icra mahkemesi kararına karşı takip hukuku açısından kesin hükmün sonuçlarını doğuracağı-
Mahkemece "kısa karar"da şikayetin kabulü ile davacılar adına kayıtlı taşınmaz kaydı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verildiği halde "gerekçeli karar"da yalnızca bir tane davacının adına kayıtlı taşınmazdaki haczin kaldırılmasının, kısa kararla gerekçeli karar arasında çelişki yaratacağı-