İİK’nun 82/12. maddesi uyarınca mesken üzerindeki haczin kaldırılmasına yönelik başvurunun “şikayet” niteliğinde olduğu; bu şikayet, kamu düzeni ile ilgili bulunmadığından, aynı Kanun’un 16/I maddesi gereğince; “bu işlemin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde” icra mahkemesine bildirilmesi gerekeceği-
Mahkemece duruşma açılmasına karar verilmiş olmakla taraflara usulüne uygun bir tebligat yapılmadan ve taraf teşkili sağlanmadan gıyapta yargılamaya devam olunarak hüküm kurulmasının usulsüz olduğu-
İcra mahkemesine şikayet yoluyla yapılmış olan başvurularda; taraflar gelmeseler bile mahkemece gereken kararın verilmesi gerekeceği; mahkemece önce “dosyanın işlemden kaldırılması” na, sonra da “davanın açılmamış sayılması” yönünde karar verilemeyeceği-
Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmedikleri, tarafları ve konuları aynı olan kararların, kesinleşmesi koşuluyla, birbirlerine karşı (önceki kararın sonrakine karşı) “kesin hüküm” teşkil edeceği-
Aynı gayrimenkulün bir icra müdürlüğünce ihale ile satılmasından sonra başka bir icra müdürlüğü tarafından da ihale yoluyla başka birine satılması durumunda, uyuşmazlığın TMK. mad. 1024 vd. uyarınca yolsuz tescilin terkinine ve tapu iptali ve tesciline ilişkin olduğu ve görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olacağı-
Davadan ve temyiz isteminden feragat edilen durumlarda öncelikle davadan feragat hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasının gerekeceği-
İlamın hüküm bölümünde ‘… davalıdan alınarak davacıya ödenmesine’ karar verilmiş olmakla, kararda "borçluların müteselsilen sorumlu oldukları" yönünde bir açıklama olmadığından, borçluların, ilamda yazılı miktardan eşit oranda sorumlu tutulacakları-
Feragat beyanı, etkisini, onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile göstereceğinden icra mahkemesi kararının, borçlu şirket temsilcisinin feragatı hakkında bir karar verilmek üzere bozulması gerekeceği-
Kural olarak, icra mahkemesi kararlarının “kesin hüküm” teşkil etmedikleri, tarafları ve konuları aynı olan kararların, kesinleşmesi koşuluyla, birbirlerine karşı (önceki kararın sonrakine karşı) “kesin hüküm” teşkil edeceği- Köyün malvarlığından kaynaklanan akar niteliğindeki özel gelirlerinin haczi mümkün olduğundan, önceki icra mahkemesi kararının tarihinden sonra hesaba giren paralar yönünden kesin hüküm oluştuğunun söylenemeyeceği ve bu durumda mahkemece haciz konulan banka hesabına ilişkin hesap ekstreleri getirtilip,  gerektiğinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, hesaptaki paraların niteliği tesbit edildikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerektiği-