İcra mahkemesince, alacaklının itirazın kaldırılması istemi, takip dayanağı belgenin İİK'nun 68/1. maddesinde belirtilen nitelikte olmadığından bahisle işin esası incelenmeksizin reddedildiğinden, alacaklının tazminatla sorumlu tutulmasının isabetsiz olduğu-
Gerçek ya da tüzel kişi olan adi ortaklığın ortaklarından her birinin, adi ortaklık hakkında yapılan takibe yönelik olarak şikayet haklarının bulunduğu-
Temyize konu kararda, hüküm altına alınanın ne olduğunun gösterilmediği ve sadece ''davanın kabulüne, borçlu aleyhine asıl alacak miktarının %20'si tutarında 1.827,39 TL kötü niyet tazminatına hükmedilmesine'' sözleriyle yetinildiği, bu haliyle, HMK'nun 297/2. maddesine aykırı olarak hüküm fıkrasının açık yazılmamış olmasının doğru olmadığı-
Alacaklı tarafından genel kredi ve teminat sözleşmesine kefalete dayalı olarak genel haciz yoluyla başlatılan ilamsız takipte, borçlunun, emekli ikramiyesine konulan haczin taşkın haciz olduğundan bahisle kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece hukuki tavsifte hataya düşülerek istemin haczedilmezlik şikayeti olarak nitelendirilerek reddine karar verilmesinin hatalı olup, taşkın hacze yönelik şikayet olarak ele alınıp sonuca göre karar verilmesi gerektiği-
Borçlunun şikayetinin icra mahkemesince reddine ilişkin kararda alacaklı aleyhine olumsuz bir karar tesis edilmediğinden, mahkeme kararını temyizde alacaklının hukuki yararı bulunmadığı-
Takibe itiraz edilmesinden sonra, gerek borçlunun itirazdan vazgeçmesinin ve gerekse alacaklının itirazı kabul etmesinin yahut takibin şekline göre icra dairesine başvurulup takipten feragat edilmesinin, tazminat talebinin reddini gerektirmeyeceği, aksinin kabulü halinde, itiraz üzerine haklı olmadığını anlayan tarafın talebinden vazgeçmek suretiyle aleyhine tazminata hükmedilmesini engellemesi gibi kabulü mümkün olmayan bir durumun ortaya çıkacağı-
Davadan feragat dilekçesinin karar kesinleştikten sonra verilmiş olması nedeniyle sonuç doğurmasının mümkün olmadığı-
Borçlunun, takip dayanağı bononun teminat senedi olarak verildiği iddiası İİK.'nun 169. maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olup, İİK. mad. 169/a-1 gereğince icra mahkemesince incelemenin mutlaka duruşmalı olarak yapması gerektiği-
İki veya daha fazla işletmenin belli bir amaca ulaşmak için katkılarını birleştirdikleri ortaklığın (Joint Venture'nin) tüzel kişiliği bulunmadığından, adi ortaklık tarafından yapılan başvurunun aktif husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekeceği-