«Borca itiraz»da bulunmuş olan borçlu tarafından dayanılan «protokol»de, takip dayanağı senede açıkça atıf yapılmamış olması halinde, «borca itiraz»ın reddedilmesi gerekeceği—
Keşidecinin lehtara karşı açtığı «olumsuz tesbit» (senet iptali) davasında -«dava konusu senedin takibe konulmaması» ya da «icra takibinin durdurulması» konusunda- mahkemeden aldığı «ihtiyati tedbir» ya da -dava sonunda aldığı- «iptal» (borçlu olmadığının tesbiti) kararının, o davada taraf olarak yer almamış olan iyiniyetli senet hâmiline (takip alacaklısına) etkili olmayacağı (ona karşı hüküm ifade etmeyeceği)—
Alacaklının «borca itiraz» duruşmasına gelmemesinin, ödemeleri (borçlunun «ödeme iddiası»nı) kabul etmediğini gösterdiği—
Kesin görüş belirtmeyen bilirkişi raporuna göre karar verilemeye-ceği—
Temsilen imzalanmış senede dayalı takiplerde; «temsil yetkisi» yönünden borca itiraz edilmiş olması halinde, icra mahkemesince «keşide tarihi itibariyle kimlerin borçluyu temsil yetkisine sahip olduğu hususunun Ticaret Sicilinden sorularak, alınacak cevabı göre uyuşmazlığın çözümlenmesi (bu konunun, şirket ana sözleşmesi ile ticaret sicilindeki kayıtlar esas alınarak araştırılması) gerekeceği-
Kambiyo senedine dayalı takiplerde faize itiraz edilmiş olması halinde -oranı T.C. Merkez Bankasından sorulacak- gecikme faizinin vade tarihinden tahsil tarihine kadar kademeli olarak hesaplanması gerekeceği—
Karşılıksız çeke dayalı takiplerde, ibraz tarihinden itibaren «işlemiş» ve -tahsil tarihine kadar- «işleyecek» faizin reeskont (şimdi; avans) oranına göre -kademeli olarak- hesaplanması gerekeceği—
İleri tarihli çek düzenlemek mümkün olduğundan (TTK. 707; şimdi; Yeni TTK. mad. 795), keşidecinin, keşide tarihinde yaşıyor olmamasının, çekin geçerliliğine etkili olmayacağı—
«İtfa», «ödeme», «borçlu olunmadığı» gibi «borca itiraz» sebeplerinin, icra mahkemesinde İİK. 169/a-I’de öngörülen biçimde, «yazılı belge» ile isbat edilebileceği—
Tanzim tarihini taşımadığı için «bono» sayılmayıp «adi senet» niteliğinde bulunan belgede «kefil» olarak imzası bulunan kişinin «adi kefil» sayılacağı—