Gerek haczi engellemek amacıyla -ihtirazi kayıtla- borçlunun dosya borcunu ödemiş olması ve gerekse -takip durmadığı için- haciz yoluyla paranın dosyaya girmiş olmasının; -açıkça tirazda vazgeçilmiş olmadıkça- borca itiraz nedenlerinin incelenmesine engel teşkil etmeyeceği?
Borçlu tarafından borca ve faiz miktarına itiraz edilmiş olması halinde, itiraz edilen miktarlardan haksız çıkılan kısım üzerinden % 40 (şimdi; %20) tazminata hükmedilmesi gerekeceği—
Senet hamili takip alacaklısının «takip konusu senetten dolayı borçludan bir alacağı bulunmadığını» zabıtada düzenlenen tutanakta ikrar ettikten sonra, icra mahkemesindeki duruşmada «o ifadesinin baskı altında alındığını» belirtmesi halinde, bu ifadesinin hukuki değer taşımayacağı (düzenlenen tutanağın İİK. 169/a-I’de öngörülen nitelikte bir belge sayılmayacağı) ve bu durumda «borca itirazın reddine» karar verilmesi gerekeceği—
Kambiyo senedine dayalı takiplerde, T.C. Merkez Bankası’nın ticari işler için öngördüğü avans faizi»nin -işlemiş ve işleyecek faizler için ve kademeli olarak- uygulanacağı—
Senet arkasına yazılan ve «kalan borcun miktarını» veya «borcun kısmen tamamen ödendiğini» belirten yazının -altında alacaklının imzası bulunmasa bile- alacaklıyı bağlayacağı—
«Kefilin kefaletinin sulh hakimi tarafından tasdik edilmemiş olması» nedeniyle takibin iptali halinde -yapılan başvurunun hukuki niteliği «borca itiraz» olmayıp «şikayet» olduğundan- ayrıca alacaklı aleyhine % 40 -şimdi; % 20- tazminata da hükmedilemeyeceği—
Yabancı para alacağına dayalı takiplerde, alacaklının takip konusu alacağın fiili ödeme tarihindeki Türk parası karşılığını istemiş olması halinde, vâde tarihinden fiili ödeme tarihine kadar «yabancı para faizi»nin hesaplanması gerekeceği—
Keşide ile lehtar arasındaki -«ödeme» «bedelsizlik» gibi- kişisel defilerin -vadeden önceki ciro ile senedi elinde bulunduran- iyiniyetli hamillere ileri sürülemiyeceği—