Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine göre apartman yönetiminin, kambiyo senedi düzenleyerek kat maliklerini sorumluluk altına sokabilmesi için kendisine bu konuda kat malikleri kurulunca sözü edilen yasa hükmüne uygun olarak verilmiş kat malikleri kurulu kararı bulunması gerekeceği-
İİK. nun 169/a-II (ve 170/II) uyarınca icra mahkemesince verilen "takibin geçici olarak durdurulmasına" veya "takibin geçici olarak durdurulması talebinin reddine" ilişkin kararların HMK.nun 389. vd. maddeleri kapsamında olmadığından bu kararlar hakkında HMK. nun 394. maddesinin uygulanamayacağı ve bu kararların İİK.nun 363. maddesinde öngörülmemiş olması nedeniyle temyiz edilemeyeceği-
İcra takibinden önce bonoda tahrifat iddiasına dayalı olarak açılan menfi tespit davalarında İİK.'nun 72/III. maddesi uyarınca %15 teminat karşılığında "icra veznesine girecek paranın alacaklıya ödenmemesi" şeklinde mahkemece tedbir karar verilemeyeceği; yeni HMK.'nun 209. maddesi uyarınca teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi gerekeceği-
İİK.'nun 169/a-I son cümle uyarınca taraflar gelmese bile 'yetki itirazı' hakkında mahkemece re'sen karar verilmesi gerekeceği-
Menfi tesbit kararının maddi anlamda kesin hüküm teşkil eden bir ilam olduğu, bu ilamın kesinleştikten sonra ilamlı takibin her aşamasında icra müdürlüğüne sunularak icra takibinin hükümsüz kalmasının sağlanabileceği-
Akit ile borçlanmaya ehil olan kimsenin poliçe, çek ve bono ile de borçlanmaya da ehil olduğu, ticaret şirketlerinin ticaret sicilinde tescil ile tüzel kişilik kazanacakları ve bu andan itibaren kambiyo taahhüdünde bulunabilecekleri-
İİK.'nun 169/a maddesi uyarınca 'itirazın kabulü' halinde alacaklının, takip konusu alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere tazminatla sorumlu olacağının belirlendiği, buna karşın maddede 'para cezası' na ilişkin bir hüküm olmadığı halde mahkemece alacaklının para cezası ile sorumlu tutulamayacağı-
İcra mahkemesince “borca itiraz” üzerine mutlaka “duruşma açılarak inceleme yapılması gerekeceği; evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilemeyeceği-
Adi ortaklığın ortaklık sözleşmesinde aksine bir hüküm yer almadığı sürece, idareci ortağın yapacağı işlemlerin diğer ortakları da bağlayacağı; ancak adi ortaklığı temsil yetkisi bulunmayan kimsenin adi ortaklık adına imzaladığı çekten dolayı diğer ortağın da müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğunun kabul edilemeyeceği-
Bononun tanzim tarihinde tahrifat yapıldığına yönelik iddianın İİK.nun 170/a maddesi kapsamında şikayet niteliğinde olduğu-