8. HD. 05.03.2019 T. E: 1153, K: 2229-
İcra mahkemesinde ıslah müessesesinin uygulanamayacağı-
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili davacının mesaisinin 08.00-18.00 arası olduğunu, ancak haftada iki gün 08.00-22.00 saatleri arasında çalıştığını iddia ettiği halde hükme esas alınan bilirkişi raporunda talep aşılarak haftada 3 gün 08.00-21.00 arası çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmasının, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "taleple bağlılık ilkesi" başlığını taşıyan 26. maddesine aykırı olduğu-
Taleple bağlılık ilkesi ihlal edilerek, cezai şart talebi yönünden "USD cinsinden" hüküm kurulması ve eksik iş bedeli yönünden talep sonucundan fazlasına karar verilmesinin hatalı olduğu- Geç teslimden kaynaklı tazminat talebi yönünden, idare tarafından uygulanan inşaat yasağı sürelerinin ve sözleşme harici ilave imalatların bulunması halinde ilave imalatların yapım süresinin teslim süresine eklenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği- Projeye aykırılıkların imar barışı uyarınca giderilmesi konusunda taraflarca müracaat yapılıp yapılmaması önem arz ettiğinden, mahkemece, ilgili mevzuat uyarınca müracaat olup olmadığının araştırılması, Belediye Başkanlığı'ndan söz konusu projeye aykırılıkların tadilat projesiyle giderilip giderilemeyeceği, giderilmesi mümkün ise iskân ruhsatı verilip verilemeyeceği, verilebilecek ise ruhsata aykırılığın giderilmesi için yapılması gereken işlemler ile bunun giderim bedellerinin sorularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği-
Davacı, dava dilekçesinde 500.00 TL iştirak nafakası istediği halde, talep aşılarak 600.00 TL iştirak nafakasına karar verilmesinin hatalı olduğu-
İlke olarak, kira geliri üzerinden ecrimisil belirlenmesinde, taşınmazın dava konusu ilk dönemde mevcut haliyle serbest şartlarda getirebileceği kira parasının, emsal kira sözleşmeleri ile karşılaştırılarak, taşınmazın büyüklüğü, niteliği ve çevre özellikleri de nazara alınarak yöredeki rayice göre belirleneceği, sonraki dönemler için ecrimisil değerinin ise ilk dönem için belirlenen miktara ÜFE artış oranının tamamının yansıtılması suretiyle bulunacak miktardan az olmamak üzere takdir edileceği- Davacılar, dava dilekçesi ile 2010 yılı Aralık ayından başlamak üzere 2013 yılı Ocak ayı dahil edilerek anılan zaman aralığında ecrimisil talep etmelerine rağmen mahkemece, talep aşılarak 28.02.2013 tarihine kadar hesap edilen ecrimisile karar verilmesinin isabetsiz olduğu-
Davacı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davasının dava tarihi olan 15.03.2015 tarihinde intifadan men koşulunun gerçekleşmiş olduğu gözetilerek bu tarihten eldeki dava tarihi olan 19.03.2009 tarihine kadar hesap edilecek ecrimisile karar verilmesi gerekirken; 13.11.2011 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak 19.03.2004 tarihi ile 19.03.2009 tarihleri arasında belirlenen ecrimisile karar verilerek intifadan men koşulunun gerçekleştiği tarihten önceki dönem için hesap edilen ecrimisilin de karar altına alınmasının doğru olmadığı-
Hakim tarafların talep sonucuyla bağlı olup her bir talebi hakkında verilen kararın gerekçeli karar ve hükümde ayrı ayrı göstermesi gerektiği- Faiz talebi yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasını hatalı olduğu-
Mahkemece, arsa niteliğindeki taşınmaz yönünden bağış suretiyle edinilmesi nedeniyle davalının kişisel malı olduğu ve tasfiyeye dahil edilemeyeceği gözetilmeden davacı tarafın alacak talebinin kabulü ile yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu- Mahkeme tarafından davacının birleşen davada katılma alacağı talebi yönünden değerlendirme yapılıp hüküm tesis edilmiş ise de, birleşen dava dilekçesinde katılma alacağının yanı sıra katkı payı alacağı talebinin de bulunduğu, mahkemece bu talep yönünden olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamasının HMKnin 297/2 maddesine aykırı olduğu-
Davacı taraf dava dilekçesinde yaz aylarında çalıştığı iddiası ile ücretlerinin ödenmediğini talep ettiği somut olayda, dosyada kapsamından davacının yaz aylarında çalışmasının olmadığı anlaşılmışsa da, HMK mad. 26 aykırı olarak, talep konusu yapılmayan kış aylarına ilişkin ücret alacağının alınan bilirkişi raporu doğrultusunda kabulüne karar verilmesi hatalı olduğu-