Gerek dava gerekse de ıslah dilekçesinin talep sonuçlarında, tüm alacakların “brüt” tutarda hüküm altına alınmasının istenildiği, ilk derece mahkemesince, kıdem ve ihbar tazminatı alacakları dışındaki ücret cinsinden alacakların “net” tutar üzerinden hüküm altına alınması suretiyle 6100 sayılı Kanun’un 26. maddesinde düzenlenen taleple bağlılık ilkesine aykırı hareket edilmesinin hatalı olduğu- Davayı somutlaştırma yükümlülüğü karşısında, dava dilekçesinin “olaylar ve gerekçeli açıklamalar” başlıklı bölümünün “5” numaralı bendinde, toplam ödenmemiş aylık ücret alacağı olarak gösterilen tutarın net mi brüt mü olduğu hususunda davacı vekilinden beyanda bulunmasının istenilmesi gerekeceği, bu yönde bir işlem yapılmamasının, 6100 sayılı Kanun’un 31. ve 194. maddesine aykırı olduğu-
22. HD. 13.02.2019 T. E: 2018/13564, K: 3113-
Davacının ücret miktarı belirlenirken talebin aşılmasının hatalı olduğu- Tanık beyanları doğrultusunda davacının ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığı benimsenerek, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacağının kabulüne karar verilmesi karşısında, dosya kapsamında imzalı personel durum çizelgeleri bulunmakta olup, bu çizelgeler ile ilgili olarak herhangi bir değerlendirme yapılmadan tanık beyanlarına itibar edilerek hüküm kurulması isabetsiz olduğu-
HMK'nin 31. maddesi hükmü gereği hakimin davayı aydınlatma yükümlülüğü uyarınca, ilgili kooperatife yazı yazılarak, davalının üyelik ve ödemelerine ilişkin tüm evraklar getirtilip dosya arasına alınması, tasfiyeye konu mesken yönünden ödemelerin eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonrada devam edip etmediğinin netleştirilmesi ve oluşacak sonuç dairesinde, temyiz edenin sıfatı ve kazanılmış haklar da gözetilerek bir karar verilmesi gerekeceği- Davacı tarafın, dava dilekçesinde faiz talebi bulunmadığı halde lehine hükmedilen alacağa faiz işletilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu-
İpoteğin kaldırılmasına ilişkin istemler nisbi harca tabi olup, davanın değeri ipotek miktarı olduğundan bu bedel üzerinden nisbi harç tamamlattırılmadan müteakip işlemlerin yapılamayacağı- Davacının tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına ilişkin herhangi bir talebi bulunmadığı halde talep aşılarak, davalı adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasının usul ve yasaya aykırı olduğu-
Çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleştirilen dava elatmanın önlenmesi istekleri-
Davacı vekili, dava dilekçesinde müvekkilinin haftanın yedi günü 08.00-17.00 saatleri arasında çalıştığını iddia etmesine karşın bilirkişi raporunda, davacının hafta içi altı gün 08.00-17.00 arası çalıştığı ayrıca haftada üç gün 17.00-20.00 arası çalıştığı kabul edilerek davacının talebi aşılarak haftalık 12 saat üzerinden fazla mesainin hesaplandığı, taleple bağlılık ilkesi gereği davacının altı gün 08.00-17.00 arası bir saat ara dinlenme ile günlük 8 saat ve haftada 48 saat çalıştığı, 45 saatin mahsubu ile haftalık 3 saat fazla çalışma yaptığının kabulü ile hesaplama yapılarak karar verilmesi gerekeceği- Varsayıma dayalı soyut tanık beyanları ile hafta tatillerinde çalıştığının kabul edilemeyeceği-
Dava dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, davacı vekilinin duruşmadaki beyanları ve özellikle ıslah dilekçesi bir bütün halinde gözetildiğinde, eldeki davada davacının talebini tazminata hasrettiğinin anlaşıldığı,tazminat istendiği gözetilmeden mahkemece HMK.'nun 26. maddesine aykırı olarak tapu iptal ve tescile karar verilmesinin hatalı olduğu-
Davacının, 1.400,00 TL brüt ücret aldığını iddia ettiği uyuşmazlıkta, mahkemece tanık beyanlarına göre davacının aylık ücretinin brüt 1.678,53 TL, net 1.200,00 TL olarak kabul edildiği, bu durumda mahkemenin HMK'nun 25. maddesindeki maddi vakıa ile bağlılık ve HMK'nun 26. maddesindeki taleple bağlılık kuralları ihlal edilerek iddia edilen aylık ücret miktarından daha yüksek bir miktarı hükme esas almasının hatalı olduğu- Davacının çalışma süresi 26.03.2007-15.11.2012 tarihleri arasındaki dönem olarak kabul edilmesine karşın, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, fazla çalışma ücreti alacağının hesaplanmasına ilişkin tablo da fazla çalışma ücret alacağının 31.03.2013 tarihine kadar hesaplanmasının hatalı olduğu-
Davacı alacaklı 19.01.2016 tarihinde başlattığı icra takibi ile 15.01.2013 – 15.01.2016 tarihleri arası kira alacağı ve işlemiş faiz miktarından 28.12.2015 tarihinde yapılan 70.000 TL tutarındaki tahsilatın düşülmek suretiyle toplam 36.153,55 TL’nin tahsilini talep etmesine rağmen, bilirkişi raporunda asıl alacak miktarı belirlenirken davacının icra takibinde talep ettiği 15.01.2013 – 15.01.2016 tarihleri arası kira alacağı yanında takibe konu edilmeyen 15.01.2010 – 15.12.2012 tarihleri arasındaki kira farkı alacağının da hesaplamaya dahil edildiği, mahkemece, takip talepnamesindeki alacak kalemleri ve alacak tutarları yönünden talep aşılmaksızın inceleme yapılarak, alacak miktarları yönünden hüküm kurmaya elverişli rapor alınmak suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığı-