İpotek akit tablosunun 1. maddesi incelendiğinde “....gerek kendisinin/kendilerinin her türlü sözleşmeden kefaletinden/kefaletlerinden...’’denilmek suretiyle teminatın, aynı zamanda ipotek verenin kefil sıfatıyla imzalamış olduğu ve kefaletten kaynaklanan borçlarından teminatı olarak verildiği anlaşıldığından alacaklının, rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıp sonuçlandırmadan kefile gidemeyeceği açıktır.
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacak olup rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yoluyla takip edilebileceğinin gözetilmesi gerektiği-
Alacaklının tercih hakkını kambiyo takip türünden yana kullanması halinde, aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı, ancak borçlular yönünden mükerrer olan takibin ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibi olması ve borçluların kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibin iptalini talep etmesi halinde, ilk başlatılan takip kambiyo takibi olduğundan, bu takibin mükerrer olmadığı gözetilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği-
Alacak rehinle temin edilmiş olsa dahi alacaklı sadece ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği gibi aynı alacak için kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluna da başvurabilir mi?
Borç ipotekle temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı- Bu durumda İİK'nun 45/1.maddesi hükmü uyarınca rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklı kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği- Bu hususun kamu düzeni ile ilgili ve süresiz şikayete tabi olduğu-
Borç ipotekle temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilirse de somut olayda öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı- Bu durumda İİK'nun 45/1.maddesi hükmü uyarınca rehinin paraya çevrilmesi yolu ile takip sonucunda rehin tutarı borcu ödemeye yetmez ise alacaklının kalan alacağını iflas veya haciz yolu ile takip edebileceği- Bu hususun kamu düzeni ile ilgili ve süresiz şikayete tabi olduğu-
Şayet müteselsil kefil kendi kefaletinin teminatı olarak ipotek vermiş ise asıl borçlu konumuna geleceğinden İİK. 45. maddesi uyarınca önce rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatılmadığını şikayet konusu yapabileceği-Müteselsil kefili olduğu borç için ayrıca ipotek alınmış ise, 6018 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 586. maddesi uyarınca alacaklının asıl borçluyu takip etmeden veya taşınmaz rehinini paraya çevirmeden kefili takip edebilmesi için borçlunun ifada gecikmesi ve ihtarın sonuçsuz kalması veya açıkça ödeme güçlüğü içinde olması gerektiği- Bu hükme uyulmadan müteselsil kefil hakkında takip yapılması halinde takip borçlusu olan müteselsil kefil süreye bağlı olmaksızın icra mahkemesine başvurarak takibin iptalini isteyebileceği-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile, elinde kambiyo senedi bulunan alacaklının, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabileceği, somut olayda da; öncelikle bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğinden, alacaklı tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, alacaklının aynı borca ilişkin olarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibi yapamayacağı, ayrıca bu husus kamu düzeni ile ilgili olduğundan süresiz şikayete tabi olmakla, şikayetin kabulü ile mükerrer olan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan ilamlı icra takibinin iptaline karar verilmesi gerektiği-
Kural olarak, alacağı rehinle temin edilen bir kimsenin “rehni veren” hakkında doğrudan doğruya genel haciz yolu ile takibe geçemeyeceği ve rehinle temin edilmiş bir alacağın borçlusu iflasa tâbi şahıslardan olsa bile, alacaklının yalnız rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapabileceği, bu düzenleme asıl borçlu içn getirilmiş olup, kefiller hakkında uygulanmayacağı-
Borç ipotek ile temin edilmiş olsa bile elinde kambiyo senedi bulunan alacaklı, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapabilir ise de; somut olayda da, öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiğinden alacaklının tercih hakkını bu takip türünden yana kullanmış olup, aynı borca ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip yapamayacağı- Bu hususun kamu düzeni ile ilgili ve süresiz şikayete tabi olduğu-