Mahkemece İİK'nın 283/1 madde hükmü de göz önüne alınarak davacının dava konusu takip dosyasındaki alacak ve fer'ileriyle (taleple bağlı kalınarak) sınırlı olarak dava konusu taşınmazlar üzerine ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava dilekçesinde belirtilen dava değeri üzerinden hüküm tesisinin isabetli olmadığı-
Borçlu tarafından davalı üçüncü kişiye ve daha sonra da davalı dördüncü kişiye satılan taşınmaz, dördüncü kişinin elinde iken, cebri icra yolu ile dava dışı şahsa ihale edildiğinden, cebri icra dosyası dosya içerisine alınarak, ihalenin ne şekilde yapıldığı, davalı 4. kişi ile ilgili yasal işlem yapılıp yapılmadığı, davalı 4. kişiye usule uygun tebligatların yapılıp yapılmadığı, ihalenin feshi davasının açılıp açılmadığı hususları da tartışıldıktan sonra, cebri icradan satış sonucu dava konusu gayrimenkulü satın alan dava dışı şahıs karşısında davalı 4. kişinin kötü niyetinin tartışılarak karar verilmesi gerektiği-
Mahkemece, 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerine dayanılarak açılmasına rağmen, karar yerinde ilgili yasa maddeleri tartışılmadan, taşınmazların gerçek değeri ile tapuda yazılı satış bedelleri arasında fahiş fark bulunduğu, davalılar arasında akrabalık tespit edilemediği, davalıların bir kısmının komşu oldukları, ancak 6183 sayılı Yasa'nın 24 ve devamı maddelerindeki şartların oluşuğu şeklinde eksik gerekçeyle davanın hangi gerekçe ile kabul edildiği tartışılmadan karar verilmesi isabetli olmamakla birlikte tasarrufun iptali talep edilen taşınmazın tapuda gerçekleşen ......... tarihli ve .......... yevmiye numaralı satışında birden fazla davalıya satış yapılmasına rağmen yazılı şekilde infazda tereddüt oluşturacak şekilde karar verilmesinin isabetli olmadığı- Tapu kayıtlarından, dava konusu taşınmazın davalı borçlu tarafından davalı üçüncüye, ondan da dava dışı şahsa devredildiğinin anlaşıldığı, bu durumda mahkemece davacı alacaklı tarafından 4. kişi konumundaki kişinin kötü niyetli olduğunun ileri sürülmesi halinde adı geçenin davaya dahil edilip edilmeyeceği hususunda seçimlik hakkının hatırlatılması, davaya dahil ettiği taktirde 4. kişiye tebligat yapılarak ve davaya dahil edilerek taraf teşkilinin sağlanması, aksi halde üçüncü kişi yönünden davanın tazminata dönüştüğü kabul edilerek iptal koşullarının bulunup bulunmadığının değerlendirilmemesinin isabetsiz olduğu-
Davalı üçüncü kişinin davalı borçlu hakkında danışıklı olarak icra takibi başlatarak davalı borçlunun maaşına haciz konduğunu belirtilerek muvazaalı takibin iptali istemiyle açılan davanın kabulü halinde, icra takibinin iptaliyle birlikte, davacıya, davalının maaşından tahsil edilen ve icra dosyasında bulunan paraların, davacının alacaklı olduğu icra dosyalarındaki alacak ve fer'ilerini geçmemek üzere tahsil yetkisi verilmesi gerektiği-
Davalı borçlu tarafından davalı üçüncü kişiye devredilen dava konusu aracın, temyiz aşamasında davalı üçüncü kişi tarafından dava dışı ........ isimli işyerine devredildiği davalı üçüncü kişi tarafından beyan edildiğinden, mahkemece dava konusu aracın davalı üçüncü kişi tarafından dava dışı kişilere devredilmiş olup olmadığı araştırılıp tespit edilmesi ve davacıdan; aracın devredildiği dava dışı kişileri davaya dahil edip etmeyeceğinin ya da İİK'nun 283/2 maddesine göre davasını bedele dönüştürüp dönüştürmediğinin sorulması gerekeceği- Mahkemece; davalı borçlu tarafından davalı üçüncü kişiye devredilen ev eşyaları yönünden İİK'nun 278/3-1 ve 280/1. maddeler gereğince davalı borçlunun eşinin, eşinin borçlarından haberdar olduğu gerekçesiyle dava kabul edilmişse de; dava konusu edilen bu ev eşyalarının İİK’nun 82/3 maddesi gereğince haczedilebilir eşyalar olup olmadığı karar yerinde tartışılmadığından kararın bu yönden bozulması gerekeceği- Dava konusu tasarruflar birden fazla olduğundan, her bir tasarruf için satış tarihindeki gerçek değerler ile icra takibindeki alacak (şayet aciz belgesi var ise bu belgedeki) miktarı nazara alınarak ayrı ayrı harç, yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilip davalıların sorumlu olduğu miktarın ayrı ayrı belirlenmesi gerekirken davalıların tek vekalet ücreti, harç ve yargılama giderinden sorumlu tutulmasının doğru olmadığı-
Üst yapı hakkına ait olduğu iddia edilen paylaşıma konu bedele ilişkin yapılan sıra cetveli şikayetinde, mahkemece öncelikle sıra cetvelinde paylaşıma konu bedelin niteliği konusundaki ihtilafın çözümü gerektiği- Bedel, borçlu ile dava dış firma arasındaki devir sözleşmesine ilişkin bedelin bakiyesi niteliğinde değilse, şikayet olunanın önceki tarihli haciz müzekkeresine değer atfedilerek şikayetin reddine karar verilmesi gerektiği- Paylaşıma konu bedelin devir bedeli olduğunun tespit edilmesi halinde ise; şikayet olunan tarafından devir işlemi nedeniyle "tasarrufun iptali davası" açıldığı öne sürüldüğünden ve tasarrufun iptali davasının şikayet olunan lehine sonuçlanması halinde her halükarda bedelden evvela şikayet olunan tatmin edileceğinden, bu halde şikayetin reddi, ancak şikayet olunan tarafından açılmış olan tasarrufun iptali davasının reddedilmesi ve paylaşıma konu bedellin ise yine de devir bedelinin bakiyesi olduğunun anlaşılması halinde ise, mahkemece borçlu tarafından şikayetçi aleyhine müzekkerelerin iptali talepli açılan ve derdest olduğu anlaşılan davanın sonucunun beklenmesi gerektiği-
Eldeki tasarrufun iptali davasında amaç; davacının tazminat alacağının tahsiline ilişkin olup davalılar arasındaki satışın iptaline gerek olmaksızın davacıya alacak miktarının tahsiline imkan verecek şekilde satış yetkisinin verilmesi gerekirken davalılar arasında satış işleminin iptali yönünde hüküm tesis edilmesinin hatalı olduğu, ne var ki, belirlenen bu yanılgının giderilmesinin yeniden yargılamayı gerektirmediği-
Mahkemece davalı 3. kişi tarafından dava konusu gayrimenkulün elinden çıkartıldığı tarihteki gerçek değerini bilirkişi marifeti ile belirlenmesine rağmen, taşınmazın tapudaki satış bedeli üzerinden davalıların tazminata hükmedilmesi bozma nedeni ise de yapılan yanlışlığın giderilmesinin yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte olmadığı-
Dava konusu taşınmazlardan ........ parsel no'lu taşınmazın yargılama devam ederken, borçlunun bir başka alacaklısının ....... no'lu takip dosyasından ......... tarihli ihalede dava dışı bir şahsın satın aldığı, ancak ihale bedelinin alacağını karşılamaya yeterli olmadığı, bu durumda, davanın konusu kalmadığından, mahkemece HMK’nun 331. maddesi gereğince bu taşınmaz yönünden konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekeceği- Dava konusu bağımsız bölümün gelen tapu kayıtlarına göre yargılama devam ederken, dava dışı şahıslar adına kayıtlı olduğunun anlaşıldığı, bu halde davalının taşınmazı elinden çıkardığı akit tablosunun getirtilerek, alacaklı vekilinden İİK’nun 283/2 maddesi gereğince tazminat olarak mı yoksa dördüncü kişiler hakkında da iptal davası olarak devam edip etmediği sorularak alınan cevaba göre iptal davası olarak devamı halinde davalıdan taşınmazı satın alan şahıslarında davaya dahili sağlanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
Dava ve tasarrufa konu malı elinde bulunduran şahsın kötü niyetli olduğunun kanıtlanamaması halinde dava tümden reddedilmeyip borçlu ile tasarrufta bulunan şahıs tasarrufa konu malı elinden çıkardıkları tarihteki gerçek değeri oranında ve alacak miktarı ile sınırlı olarak tazminata mahkum edilmeleri gerektiği- Somut olayda davaya konu taşınmazın tapu kayıtları incelendiğinde; borçlu şirkete ait taşınmazın, üzerinde bankaya ait 3.000.000,00 TL bedelli ipotek ile birlikte 1.200.000,00 TL bedelle başka şirkete satıldığı anlaşılmakta olup; davalı şirket ise bankadan davalı şirkete ait 1.200.000,00 TL ipotek borcunu ödeyerek satın aldığını belirttiği, bu durumda mahkemece; bankadan taşınmaz üzerine konulan ipoteğin nevi de sorulmak suretiyle taşımazın şirkete satış tarihindeki ipoteğin fekki için gereken bedelin ne kadar olduğu, satışla birlikte ipotek fek edilmiş ise ödenen bedelin miktarı ve kimin tarafından ödendiği saptanarak ve İİK.nın 278. maddesi kapsamında değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, taşınmazın üzerinde yapısı başlamış depo inşaatı olduğu, inşaatın %45 oranında bitmiş olduğu, dava tarihi itibariyle arsa değerinin 1.186.999,00 TL, %45 tamamlanmış inşaatın değerinin 292.572,00 TL olduğu belirtilmiş olup, yargılama sırasında davaya konu taşınmaz üzerindeki ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verildiği, taşınmazın 4. kişi beton şirketine tapuda satış yoluyla devredildiği tespit edilerek davacı alacaklının talebi ile beton şirketinin davaya dahil edildiği, mahkemece; davacı alacaklı ile davalı 3. kişi şirketin ticari defterleri incelenmiş, borçlu yönünden herhangi bir araştırma ve İİK 280. madde kapsamında değerlendirme yapılmadığı- Mahkemece, borçlu şirketin Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden şirket sermayesi ve malvarlığı yönünde bir araştırma yapılarak, 4. kişi Beton şirketi ve borçlu şirketin ticari defterleri de incelenmek suretiyle dava konusu taşınmazın satış tarihindeki durumu da dikkate alınarak tüm delillerin değerlendirilmesi ve satışın İİK 280/3-son maddeler gereğince ticari işletme veya ticari işletmenin önemli bir kısmının devri niteliğinde olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiği- Rayiç bedelli banka ödemesi ile davalı şirketin, satın aldığı taşınmaz üzerine inşaat yapmaya başladığı, dava konusu taşınmazın boş arsa niteliğinde olup ticari işletme veya emtia sayılamayacağı belirgin olduğu, dava konusu taşınmazın ticari işletmenin önemli bir kısmını teşkil ettiği, davalının ticari defter ve kayıtlarının incelenmesinin sonuca etkili olmayacağı gerekçesiyle de davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesinin isabetli olmadığı-