Genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan ihtiyati haciz isteminin asıl borçlu yönünden kabulüne, kefil yönünden ise  reddine karar verilmişse de, talep eden bankanın, kat ihtarnamesini asıl borçlu ve kefilin bankaya bildirdikleri adreslerine tebliğe çıkarıldığından, İİK. mad. 68/b uyarınca kat ihtarnamesinin borçlu ve kefile tebliğ edildiğinin ve asıl borçluya yapılan tebliğe rağmen borcun ödenmemesi sebebiyle talebe konu borcun kefil bakımından da istenebilir olduğunun kabul edilmesi gerekeceği-
Acente olduğu belirtilen şirketin ihtiyati haciz talep edenin sunmuş olduğu belgelerle, taşımada aracılık yaptığı ispatlanamadığı için, "ihtiyati haciz talebinin reddine" karar verilmesi gerekeceği-
Borçluya yapılan ihtarın sonuçsuz kalması halinde ayrıca kefillere ihtarda bulunulmadan ihtiyati haciz istenilebileceği-
İpoteğin borçlu lehine verilmesi ve İİK'nın 257'inci maddesindeki diğer koşulların oluşması halinde müşterek borçlu müteselsil kefiller hakkında kefil olunan miktar için, ihtiyati haciz kararı verilebileceğinden, celbedilen ipotek akit tablosundan, müşterek kefillere ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin, kredi borçlusu lehine verildiği anlaşıldığından, mahkemece, ihtiyati haciz talebinin reddedilmesi doğru olmadığından, kararın bozulması gerektiği-
"İhtiyati haciz isteyen banka tarafından hesabın kat edildiğine ve söz konusu hesap kat ihtarnamesinin borçlulara tebliğ edildiğine dair belgenin bulunmadığı" gerekçesiyle "ihtiyati haciz talebin reddine" karar verilmesi gerekeceği-
İhtiyati haciz istemlerinin incelenmesinin basit yargılama usulüne tabi olduğu- İhtiyati haciz istemi, mahiyeti gereği, 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesinde belirtildiği üzere gerek istemde bulunanın ve gerekse de aleyhine istemde bulunulanın mal varlığı haklarına ilişkin bir “iş” niteliğinde olup aksine bir düzenleme söz konusu olmadığı için bu işler bakımından asıl görevli mahkemenin asliye hukuk ve/veya işin mahiyetine göre asliye ticaret mahkemesi olduğu-
Mahkemece, söz konusu borç için, talep eden banka lehine borcu karşılayacak miktarda ipotek bulunduğu gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş ise de, dosya kapsamında gerekçeye esas alınan ipoteğe dair senet bulunmadığından, ipotek senedinin ibrazının sağlanmasının ardından kefalet borcunun ipotekle teminat altına alınıp alınmadığı konusunda bir hüküm bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi gerekeceği-             
Mahkemece, davacının yetkili çek hamili olmadığından bahisle talebin reddine karar verildiği fakat dosya içerisinde bulunan çek fotokopisinin incelenmesinde birbirini takip eden ciro silsilesinde ihtiyati haciz talep eden şirket isminin bulunduğu, çeki bankaya ibraz eden son hamilin davacı şirket olduğu bu nedenle davacının yetkili hamil olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerektiği-
Ancak rehinle temin edilmiş olmayan para alacakları için ihtiyati haciz isteminde bulunabileceği-
Uyuşmazlıkta keşidecinin bir imza inkarı söz konusu olmadığından, uyuşmazlığa HMK'nın 209. maddesi hükmünün uygulanamayacağı, ayrıca çekteki banka yazısı sadece keşideci ile ilgili olup, müracaat borçluları durumunda bulunan lehdar ve ciranta yönünden de, bir "imza sahtelik iddiası"nın dahi söz konusu olmadığı, bu itibarla, mahkemenin ihtiyati haciz talebini red gerekçesinin yerinde olmadığı-