İhtiyati haciz taleplerinde tam bir ispatın aranmasının gerekmediği, yaklaşık ispatın yeterli olduğu da dikkate alındığında, hesap kat ihtarında belirtilen ve ödenmediği ileri sürülen alacak tutarı için alacaklı bankanın ihtiyati haciz talebinde bulunmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İbraz edilen irsaliyeli faturaların alacağın varlığı ve muaccel olduğu konusunda mahkemede kanaat uyandırması halinde, ihtiyati haciz isteminin kabulüne karar verileceği-
İhtiyati haciz isteyen ile talep dışı asıl borçlu arasındaki uyuşmazlığın net olarak belirlenemediği, bu şekilde salt kefalet senedine dayanılarak ihtiyati haciz kararı verilemeyeceği-
İhtiyati tedbir kararında özellikle tedbirin ihtiyati hacizleri de kapsayacağı belirtilmediği sürece, icra takiplerinin durdurulması yönünde verilen tedbir kararının, ihtiyati haczin infazını engellemeyeceği-
Gayrinakdi kredi bedelleri için hesap kat edilerek borçlular temerrüde düşürüldüğünde mahkemece, gayrinakdi krediler yönünden bankanın muaccel bir alacağının mevcut olmadığı gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmesinin doğru görülmediği-
Asıl borçluya yapılan başvurunun sonuçsuz kalması durumunda, kefil olan aleyhine istenen ihtiyati haczin lehine verilmiş bir ipotek mevcut değilse istenebileceği-
İİK'nın 45. maddesine göre, asıl alacağın borçlusu tarafından alacağı temin etmek üzere rehin verilmiş olması halinde bu alacağa ilişkin olarak rehne başvurulmadan, ihtiyati haciz kararı verilmesi mümkün olmamakla birlikte müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden kefil oldukları miktar için ayrıca kefaletin rehinle teminatı söz konusu değilse bu kişiler hakkında ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olduğu-
Türk Borçlar Kanunu 586/1 maddesi hükmünde sözü edilen koşullar oluştuğunda alacaklının asıl borçlu lehine verilen ipoteğe el atmadan müteselsil kefilleri takip etmesinin mümkün olduğu- Kefilin kendi kefaleti için değil, asıl borçlu için ipotek tesis etmesi de kefile başvurulmasına engel teşkil etmeyeceği-
Kat ihtarı asıl borçlunun sözleşmede gösterilen adresine tebliğe çıkarıldığı;ancak adreste bulunamadığından bahisle tebligat yapılamadığı, bu durumda TBK’nın 586/1 maddesinde düzenlenen ifada gecikme ve ihtarın sonuçsuz kalması koşulu gerçekleşmiş bulunduğundan mahkemece talebin kabulü gerektiği-
İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için borcun muaccel hale gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olmasının yeterli olduğu- İcra takip tarihi ile ihtiyati haciz talep tarihi arasında bir yıllık işlem süresinin geçtiğinden bahisle ihtiyati haciz talebinin reddedilemeyeceği-