İhtiyati haciz kararı verebilmek için İİK’nın 257. maddesindeki şartlar oluşmuş olmasının yeterli olduğu ve başkaca şart aranmasına gerek olmadığı -
İhtiyati haciz istemine ilişkin talep de, talebe dayanak olarak ödeme belgesi sunulduğuna göre, mahkemenin alacağın muaccel olmadığı gerekçesi yerinde olmadığı gibi, diğer şartların gerçekleşmediği yönündeki gerekçesi de yeterli ve açık olmadığından, ihtiyati haciz talep eden tarafından sunulan belgeler nazara alınmadan karar verilemeyeceği-
İhtiyati hacze konu alacak nedeniyle, asıl borçlu tarafından araç üzerine banka lehine ipotek tesis edilmiş olmasının, borçlu kefiller yönünden kefaletten kaynaklanan alacağın rehinle temin edilmiş olduğunun kabul edilemeyeceği-
Maluliyet ve kusura ilişkin Adli Tıp raporları ve aktüer bilirkişi raporuna göre davacı ihtiyati haciz isteminde haklı bulunduğundan BK. 76. maddesi gereğince geçici ödeme talebi de mahkemece kabul edildiğinden İİK. 257 vd. maddesinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiği-
İhtiyati haciz kararına itiraz edilmemiş ve mahkeme kararında da ihtiyati haciz kararı kaldırılmamış ayrıca yetkisizlik kararı gelen takibin, asıl takibin başlatıldığı takip dosyasının devamı niteliğinde olduğu anlaşılmış ise ihtiyati haciz kararının geçerli olduğunun kabulünün gerekeceği-
İİK'nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispatın yeterli olduğu-
Borçlu çalışanının ifadesine göre borçlunun mal kaçırma girişiminde bulunduğunun anlaşıldığı, faturalar, sevk irsaliyeleri, borçlunun resmi adresini boşalttığına dair tebligat işlemleri ve haciz tutanakları dikkate alındığında, vadesi gelmemiş borca ilişkin ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının bulunduğu-
Taraflar arasında düzenlenen borç ödeme mutabakatında alacaklı tarafından karşı tarafa toplam 1.300.000 Euro borç verildiği, borcun ne şekilde ödeneceğinin ve ödenmemesi durumunda senetlerin muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığı, taraflarca dayanak yapılan borç ödeme mutabakatında "bonoların sözleşmenin teminatı olduğu" hususunda herhangi bir karar alınmadığı, bonoların teminat bonosu olmadığı, üzerinde "teminattır" yazılsa da kayıtsız, şartsız borç ikrarında bulunulduğu, arka arkaya iki adedinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle diğer bonoların da muaccel hale geldiği-
Dava konusu genel kredi sözleşmesi 818 sayılı BK'nın yürürlükte olduğu dönemde imzalanmış olup, 818 sayılı BK'nın 487.maddesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişilmeden de müteselsil kefil olan davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişilebileceği-
İhtiyati haciz isteyen alacaklının, kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı taşıyan ihtiyati hacze itiraz eden borçlular aleyhine, kefilin kefaletinin teminatı olarak değil borçlunun borcunun teminatı için tesis edilen rehine başvuru şartı olmaksızın BK'nın 487/1. maddesine dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunmasına engel bir durum bulunmadığı-
