İİK'nın 257. maddesine göre, ihtiyati haciz istenebilmesi için alacağın vadesinin gelmesi ve rehinle temin edilmemiş olması yeterli olup, tam ispat gerekmeyip yaklaşık ispatın yeterli olduğu-
Borçlu çalışanının ifadesine göre borçlunun mal kaçırma girişiminde bulunduğunun anlaşıldığı, faturalar, sevk irsaliyeleri, borçlunun resmi adresini boşalttığına dair tebligat işlemleri ve haciz tutanakları dikkate alındığında, vadesi gelmemiş borca ilişkin ihtiyati haciz kararı verilmesi koşullarının bulunduğu-
Taraflar arasında düzenlenen borç ödeme mutabakatında alacaklı tarafından karşı tarafa toplam 1.300.000 Euro borç verildiği, borcun ne şekilde ödeneceğinin ve ödenmemesi durumunda senetlerin muaccel hale geleceğinin kararlaştırıldığı, taraflarca dayanak yapılan borç ödeme mutabakatında "bonoların sözleşmenin teminatı olduğu" hususunda herhangi bir karar alınmadığı, bonoların teminat bonosu olmadığı, üzerinde "teminattır" yazılsa da kayıtsız, şartsız borç ikrarında bulunulduğu, arka arkaya iki adedinin vadesinde ödenmemesi nedeniyle diğer bonoların da muaccel hale geldiği-
Dava konusu genel kredi sözleşmesi 818 sayılı BK'nın yürürlükte olduğu dönemde imzalanmış olup, 818 sayılı BK'nın 487.maddesi uyarınca rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takibe girişilmeden de müteselsil kefil olan davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişilebileceği-
İhtiyati haciz isteyen alacaklının, kredi sözleşmesinde müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı taşıyan ihtiyati hacze itiraz eden borçlular aleyhine, kefilin kefaletinin teminatı olarak değil borçlunun borcunun teminatı için tesis edilen rehine başvuru şartı olmaksızın BK'nın 487/1. maddesine dayanarak ihtiyati haciz talebinde bulunmasına engel bir durum bulunmadığı-
Davacı banka tarafından hesabın kat edildiği ve tebliğ edilemese dahi sözleşmedeki adrese kat ihtarnamesinin gönderildiği, bu şekilde alacağın muaccel olduğu, kaldı ki alacağın muaccel hale gelebilmesi için kredi hesabının kat edilmesi yeterli olup, ayrıca hesabın katına ilişkin ihtarnamenin borçlu veya kefile tebliği zorunluluğunun da bulunmadığı-
Mahkemece, "ödeme gününün geçmesine rağmen borcun ödenmediği" gerekçesi ile "alacaklının alacağına karşılık olmak üzere borç ve masraflara yeter miktar üzerinden borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile 3. kişilerdeki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına" karar verilmesi gerekeceği-
Bir para alacağının vadesinin gelmesi hâlinde alacaklının ihtiyati haciz talebinde bulunabileceği-
Menfi tespit davası sırasında borcun ödenmesi nedeniyle istirdat davasına dönüşen alacak için karar kesinleşmeden ihtiyati haciz talep edilemeyeceği-
Eldeki davada davacı, ihtiyati haciz talebinde bulunmadığı halde, talep varmış gibi karar verilmiş olmasının doğru olmadığı-