Çeki süresinde bankaya ibraz etmiş olan kişinin usulüne uygun cirosu bulunmadan çeki elinde bulunduran alacaklının «yetkili hamil» sayılamayacağı—
Çek hakkında mahkemece verilmiş olan tedbir kararının, çekin süresi içinde bankaya ibrazını engellemeyeceği (Mahkeme tarafından -keşidecinin isteği üzerine- çek hakkında tedbîr kararı verilmiş olsa dahi, çek hamilinin süresini ge-çirmeden çeki bankaya ibraz etmek zorunda olduğu, aksi taktirde çeke dayanarak takipte bulunamayacağı)—
İbraz süresinin hesabında, «keşide günü»nün nazara alınamayacağı—
Süresinde bankaya ibraz edilmiş olan çekin «ödenmemiş olduğunun ve ödemeden kaçınca durumunun» -muhatap bankaya veya takas odasına ibraz dışında protesto ile de kanıtlanabileceği—
Senet metninde -tanzim tarihinde, keşide tarihinde, alacak miktarında vs.- tahrifat yapılmış olmasının, senedin niteliğini değiştirmeyeceği, senedin tahrif edilmemiş haliyle geçerli olacağı’(kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konulabileceği)—
«Koşula bağlı olarak düzenlendiği» -arkasındaki yazıdan ya da sunulan protokol’den- anlaşılan senedin, kambiyo senedi niteliğini yitireceği—
Metninde «emre muharrerdir, ciro edilemez», «emre yazılı değildir» sözcükleri yazılı bulunan çek’in, «çek» niteliğini koruyacağı ancak «alacağın devri» yolu ile devredileceği—
Çeke, düzenlendiği tarihten sonraki bir tarihin, «düzenleme (keşide) tarihi» olarak atılabileceği (böylece; «ileri tarihli çek» düzenlenebileceği ve bu tür çeklerde «ibraz süresi»nin çekte yazılı olan tarihten itibaren işlemeye başlayacağı—