Her ne kadar İİK'nun 170/4. maddesine göre imzaya itirazın kabulü halinde alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi için talep şartı aranmaz ise de; İİK'nun 168/4. maddesi gereğince kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan icra takibinde imzaya itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılmasının zorunlu olduğu, bu sürenin, hak düşürücü süre niteliğinde olup mahkemece re'sen gözetilmesi gerekeceği-
Mahkemece, takibe konu senetlerdeki imzaların borçlu eli ürünü olduğu kesin olarak tespit ve ispat edilemediği kabul edildiğine göre, bu durumda alacaklının kötü niyeti veya ağır kusuru ispatlanamadığından alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
Mahkemece, imza incelemesine yönelik alınan raporda senet altındaki imzanın borçluya ait olduğunun belirtildiği göz önüne alınarak söz konusu bono yönünden adı geçen borçlunun itiraz ve şikayetinin reddine karar verilmesi gerekeceği-
Mahkemece öncelikle; yetki itirazının değerlendirilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde, borçlu vekilinin mazereti incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekeceği-
İcra mahkemesinin duruşmada alacaklı asilin takibe konu senetlerden 30.000,00 TL bedelli bono altındaki imzanın borçluya ait olmadığını kabul ettiğinden bu bono yönünden imza itirazının kabulüne karar verilmesi gerekeceği-
İmza itirazının ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesinin gerekeceği-
İcra hukuk mahkemesinin, 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapacağı inceleme sonunda, inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığına kanaat getirirse itirazın kabulüne karar vereceği, itirazın kabulü kararı ile takibin duracağı-
Mahkemece İİK'nun 170/b maddesinin yollamasıyla aynı Kanun'un 67/3 ve 170/3. maddeleri dikkate alınmadan borçlular aleyhine tazminata hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-
İİK'nun 170/3. maddesi uyarınca, mahkemece borçlunun imzaya itirazının kabulü halinde takibin "durdurulması" yerine "iptaline" karar verilmesi ve hükümde borçlunun imzaya itirazı sonucu karar verildiği halde, inceleme konusu olmayan borca itiraza yer verilmesi isabetsiz ise de, anılan yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını zorunlu kılmadığından kararın düzeltilerek onanması yoluna gidildiği-
İtiraza konu imzaların borçlunun eli ürünü olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediği halde, alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmesinin isabetsiz olduğu-