İİK. 170/III’de «imza incelemesinin İİK’nun 68a/IV. maddesine göre yapılacağı»nın öngörüldüğü, bu durumda -bu maddede atıf yapılan - HUMK’nun 309/IV. (şimdi; HMK. 211/b) maddesine göre, imza incelemesinin bilirkişi vasıtasıyla yapılmasına karar verilmesi halinde, borçlunun ibraz ettiği imza örneklerinden, yoksa borçluya duruşmada yazdırılacak yazı ve imzalar ile yapılacak mukayese ve incelemelerden, imzanın borçluya ait olup olmadığının araştırılması gerekeceği (ve bu aşamada, alacaklıya imza örneklerini getirmesi için kesin süre verilemeyeceği)—
«Müvekkilinin okur yazar olmaması nedeniyle bonodaki imzaların ona ait olmadığını» iddia eden borçlu vekilinin, ayrıca dosyaya sunulmuş olan bir protokolü de borçlunun imzaladığını bildirmesi halinde; icra mahkemesince borçlunun huzurunda imza örneklerini alınıp protokoldeki imza ile bu imzaların yöntemince bilirkişi aracılığıyla karşılaştırılmasının yapılması gerekeceği—
İmza itirazında bulunmuş olan borçluya, icra dairesinin yetki çevresi içinde bulunuyorsa «ihtarlı davetiye» gönderilmesi, aksi halde «istinabe suretiyle –talimat yazılarak isticvabına» karar verilmesi gerekeceği—
«İmzanın borçluya ait olduğu»nun -bilirkişi incelemesi sonunda- anlaşılması halinde, alacaklının talepte bulunmasına gerek kalmadan, icra mahkemesince doğrudan doğruya alacaklı lehine % 40 (şimdi; %20) tazminata karar verilmesi gerekeceği—
Kötüniyetleri belgelendirilmedikçe, imza inkarında bulunan mirasçı (veli, vasi) hakkında, «inkar tazminatı» ve «para cezası»na hükmedilemeyeceği—
Senet altındaki imzanın, kooperatifi (şirketi) temsile yetkili kimseye ait olup olmadığının tesbiti için, senedin düzenlenme tarihinde, kooperatifi kimin ya da kimlerin temsil ettiklerinin -Ticaret Sicilinden sorulacak- araştırılması gerekeceği—
Borçlunun ödeme emri tebliğinden önce yaptığı «borca itiraz»ın müracaata bırakıldıktan sonra «açılmamış (yapılmamış) sayılmasına» karar verilmişse bu başvurunun «derdest» olmadığı için, borçlunun ödeme emrinin tebliğinden sonra yaptığı «imza itiraz»ının incelenmesine engel teşkil etmeyeceği—
«Toplam alacak» (alacak aslı + işlemiş faiz vs.) üzerinden değil «asıl alacak» üzerinden inkar tazminatına hükmedileceği—