İCRA VE İFLÂS KANUNU > 6 - İflâs Yoliyle Takip > - III - KAMBİYO SENETLERİ (ÇEK, POLİÇE VE EMRE MUHARRER SENET) HAKKINDAKİ HUSUSİ TAKİP USULLERİ: > - A) Haciz yolu ile takip: > Madde 170 - b) İmzaya itiraz
«Kısa karar»da icra mahkemesince borçlu yararına tazminata hükmedilmiş olmasına rağmen «gerekçeli karar»da tazminatla ilgili bölüme yer verilmemiş olması halinde, mahkeme kararının -önceki kısa kararla bağlı olmamaksızın çelişkinin kazandırılmak üzere oluşacak vicdani kanaate göre karar verilmek üzere- bozulması gerekeceği—
İİK. 170/III, c: 1 uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmadan, icra mahkemesince «imza itirazının reddi»ne karar verilmişse, bu kararla birlikte -İİK. 170/II’ye göre «icra takibinin muvakkaten durdurulmasına» karar verilmiş dahi olsa - alacaklı lehine % 40 tazminata hükmedilemeyeceği (İİK. 170/III, c: 1 ve c: 4)—
Kural olarak borçlunun itiraz hakkı kendisine ödeme emrinin tebliği ile doğarsa da, borçlunun, kendisine ödeme emrinin tebliğini beklemeden -alacaklının anlaşmazlığı ve takibi sürdürme iradesini taşıması halinde- icra mahkemesine yapacağı itirazın (ve şikayetin) icra mahkemesince «süreden ret» edilmeden inceleneceği—
İnkâr tazminatına ilişkin ilamın tahsilinin borçlu tarafından menfi tes-bit davası açılmış olması halinde, İİK. 170/III gereğince dava sonuna kadar erteleneceği—
İcra mahkemesince -borçlunun, «tebligatın usulsüz yapıldığına ilişkin şikayeti bulunmadıkça»- doğrudan doğruya tebligatın usulsüzlüğünün dikkate alınamayacağı—
«Harca tabi davalarda, dava harcın ödendiği tarihte açılmış sayılacağı»ndan borçlunun itiraz (şikayet) süresi olan 5 gün geçmeden harcını yatırarak icra mahkemesine başvurmuş olması gerektiği—
Usulsüz tebligat halinde -Teb. K.’nun 32. maddesi uyarınca- «borçlunun beyan ettiği öğrenme tarihinin, ödeme emrinin tebliğ tarihi» olarak kabul edilerek bu tarihe göre borçlunun icra mahkemesine yaptığı itirazın (başvurunun) «5 günlük yasal sürede olup olmadığı»nın incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekeceği—
«Senedi takibe koymada kötü niyetli veya ağır kusurlu olduğu» kanıtlanmadıkça, «imza itirazının kabulü kararı» ile birlikte, alacaklı aleyhine -Hazine yararına- «takip konusu alacağın yüzde onu oranında para cezasına» hükmedilemeyeceği—