Mahkemece, satış tarihi itibarıyla oluşan alacak tutarı dikkate alınarak düzenlenen sıra cetvelinin yasaya uygun olarak düzenlendiği gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
İtirazın alacağın esas miktarına yönelik olmayıp, yalnızca sıraya dairse şikayet yoluyla tetkik merciinde bakılacağı-
Şikâyetçinin, sıra cetvelinde kendisinden önce gelen diğer alacaklıların sırasına yönelik bir şikâyeti olmamasına rağmen, mahkemece şikâyetin bu alacaklılara yöneltilmesinin ve aleyhlerine hüküm kurulmasının hatalı olduğu- Özel kanunlarında imtiyazlı olduğu belirtilen alacakların üçüncü sıraya kaydedileceği (İİK. mad. 206)- Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu mad. 15/3 uyarınca, katılımcıların borcundan dolayı satışına karar verilen taşınmazların icra yoluyla satışı halinde öncelikle OSB alacaklarının ödeneceği-
Şikâyet olunan tarafından yapılan ihtiyati haciz kesin hacze dönüşmüş ve bu kesin haciz şikâyet edenin haczinden önce olduğundan icra müdürlüğü tarafından düzenlenen sıra cetveli yasalara uygun olduğundan mahkemece, şikâyetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yön bulunmadığı-
Muvazaa nedenine dayalı sıra cetveline itiraz davasında bononun alacağın varlığını tek başına kanıtlamaya yeterli olmadığı-
Dosya içeriğine göre şikâyet olunan tarafından şikâyetçiden evvel haciz konulduğu anlaşıldığından mahkemece bu nedenle şikâyetin reddine karar vermek gerekirse de; aynı sonuca farklı gerekçelerle ulaşması doğru değilse de sonucu itibarıyla doğru olan kararın gerekçesi değiştirilerek onanmasının gerekeceği-
Mahkemece, şikâyetçinin borçluya ait para üzerinde ihtiyaten haczi bulunduğu, şikayet olunanın ise haczinin kesin haciz olduğu, şikayetçiye ikinci sırada yer verilmesinin yerinde olduğu gerekçesiyle şikayetin reddine karar verilmiş olmasında yasaya aykırı bir yönün bulunmadığı-
Şikâyetçi vekilinin, taşınmaz üzerine müvekkili için konulan haczin dayanağının, taşınmaz sahipleri gerçek kişilerin şahsi ve ortağı olduğu şirkete ait vergi borçları olduğunu savunduğu, ancak, şikâyet olunanın hem gerçek kişi borçlulara hem de ortağı ve temsilcisi oldukları şirkete karşı sıra cetvelinde paylaşıma konu olabilecek şekilde takip yapıp yapmadığının, yapmış ise bunların tarihleri, bunlara istinaden konulan hacizler v.b. yasal işlemleri tamamlayıp tamamlamadığının, dosyadaki belge ve bilgilerden anlaşılamadığı-
Mahkemece, isabetle varılan sonuç çerçevesinde hüküm kısmına iptal edilen sıra cetvelinin ayırıcı özellikleri, düzenleyen icra müdürlüğü ve düzenleme tarihi ile belirtilmesi gerekirken, HMK.’ nun 297/2. maddesine aykırı olarak, infazı mümkün olmayacak şekilde ‘’davanın kabulüne‘’ ibaresiyle yetinilerek, hüküm tesisinin doğru olmadığı-
Tarafların çağrılmalarına rağmen duruşmaya gelmemeleri halinde hâkimin uyuşmazlığın esasını inceleyip karar vermesi gerekirken, aksine gerekçelerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinin hükmün bu nedenle bozulmasına sebep olacağı-
